Derealizasyon, kişinin dış dünya algısına ilişkin öznel bir deneyimken, depersonalizasyon kişinin kendi bedenine ve zihinsel süreçlerine yönelik ayrışma ile karakterize edilen ilgili bir semptomdur. Bu ikisi genellikle birbiriyle bağlantılı olarak yaşanır, ancak bağımsız olarak da ortaya çıktıkları bilinmektedir.[1]
Kronik derealizasyon oldukça nadirdir ve oksipital-temporal disfonksiyondan kaynaklanabilir.[2]
Depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu (DPDR, DDD) kişinin sürekli veya tekrarlayan depersonalizasyon ve/veya derealizasyon duyguları yaşadığı bir ruhsal bozukluktur. depersonalizasyon, kişinin kendisinden kopuk veya ayrılmış hissetmesi olarak tanımlanır. Bireyler kendi düşüncelerinin veya bedenlerinin dışarıdan bir gözlemcisi gibi hissettiklerini ve genellikle düşünceleri veya eylemleri üzerinde kontrol kaybı hissettiklerini bildirebilirler. Derealizasyon, kişinin çevresinden kopması olarak tanımlanır. Derealizasyon yaşayan bireyler çevrelerindeki dünyayı sisli, rüya gibi, gerçeküstü ve/veya görsel olarak çarpıtılmış olarak algıladıklarını bildirebilirler.[3][4][5]
Kaynaklar
- msdmanuals. Error: The Request Could Not Be Satisfied. Alındığı Tarih: 7 Temmuz 2024. Alındığı Yer: msdmanuals | Arşiv Bağlantısı
- M. Sierra, et al. (2002). Separating Depersonalisation And Derealisation: The Relevance Of The “Lesion Method”. Journal of Neurology, Neurosurgery & Psychiatry, sf: 530-532. doi: 10.1136/jnnp.72.4.530. | Arşiv Bağlantısı
- A. P. Association. Diagnostic And Statistical Manual Of Mental Disorders Dsm-5. ISBN: 9780890425541.
- icd. Icd-11 For Mortality And Morbidity Statistics. Alındığı Tarih: 7 Temmuz 2024. Alındığı Yer: Icd | Arşiv Bağlantısı
- uptodate. Uptodate. Alındığı Tarih: 7 Temmuz 2024. Alındığı Yer: Uptodate | Arşiv Bağlantısı