Yapılan araştırmalar, bitkilerin de hissedebildiğini ortaya koyuyor! Süper-hassas ve lazerle kontrol edilen mikrofonlarla yapılan araştırmada, yaprakları koparılan veya bozulmaya başlayan bitkilerin "ağladığı" tespit edildi. Yani bir dahaki sefere, bir bitkiyi koparırken ya da onu ağzınıza atarken, sebep olduğunuz acıyı düşünmeniz gerekiyor.
Bitkileri kesmek için kullandığımız aletlerin her bir vuruşu, ortalama bir bitkinin acı içerisinde inlemesine neden oluyor olabilir. Almanya'nın Bonn kentinde bulunan Bonn Üniversitesi'nin Uygulamalı Fizik Bölümü'nden araştırmacılar, "saldırı" altındaki bitkilerin tüm yüzeylerinden etilen isimli bir gaz salgıladıklarını keşfetti.
itkilerin özellikle hasar görmüş bölgeden salgıladıkları bu kimyasalı bir kavanoz içerisinden geçiren araştırmacılar, bu gaza özel olarak kalibre edilmiş lazer bombardımanı uyguladılar. Böylece titreşen kimyasal, ses dalgaları oluşturmaya başladı. Bunu da, aşırı hassas bir mikrofonla dinleyen araştırmacılar, sağlıklı olan bitkilerin "baloncuklanma" gibi bir ses çıkardıklarını ortaya koydu. Ancak ses, eğer bitki tehdit altında ise daha çok tiz bir çığlığa/cırlamaya dönüştü. En ufak bir böcek ısırığının bile bu etkiyi yaratabileceği gözlendi. Araştırmanın başındaki Dr. Frank Kühnemann şöyle diyor:
"Bir bitki ne kadar strese maruz kalırsa, sinyal de o kadar şiddetleniyor."
Bitkiler, aslında acıdan ötürü çığlık atmıyorlar. Ancak salgıladıkları gaz olan etilen üzerine lazer bombardımanı yapıldığında, farklı sesler duyuldu.
Bu araştırmanın meyve ve sebzelerin hangi kısımlarının, bitkinin daha sağlıklı kalması için önemli olduğunun anlaşılmasında önemi olacağı düşünülüyor. Örneğin bir salatalık bozulmaya başladığında bir ciyaklama sesi yayıyor. Bu sayede daha taze salatalıklardan ayırt edilebiliyor.
Meyve ticaretiyle uğraşanlar şimdiden bu araştırmaya ilgi göstermeye başladılar bile. Köln merkezli Fruchtansa firmasından Wolfgang Praetorius şöyle diyor:
"Hasattan sonra her bir parça meyve tazelik için test edilebilir. Hangilerinin birbiriyle taşınması gerektiğine bu şekilde karar verebiliriz."
Ayrıca araştırma sonuçlarının, bitkilere zararlı olan hayvanların tespitinde de kullanılabileceği düşünülüyor. Araştırmacılardan Ralph Gäbler şöyle diyor:
"Bir enfeksiyonun bitkiye yerleştiği günün ertesi günü bunu tespit edebiliyoruz. Öte yandan bitkileriyle ilgilenen çiftçiler, hastalığın sebep olduğu noktaların gözle görülebilir hale gelmesi için 8-9 gün beklemek zorundalar. Ancak ondan sonra problemi fark edebilirler."
Her ne kadar araştırmacıların bu keşfi, bitkilerin duyguları olabileceğini henüz ispatlamış olmasa da, bitki örtüsünün kimyasal sesi, sağlıklı ve hasta bitkileri ayırt etmemizde kullanılabilir. Dr. Kühnemann bitkilerin bir "saldırıyı" bildirmek için etilen salgıladığını düşünüyor. Sözlerini şöyle bitiriyor:
"Belki de bitkiler ve ağaçlar birbirleriyle 'konuşuyorlardır'."[1][5]
İnsanlar saldırı altındayken, kavga etme ya da kaçma reaksiyonumuz tetiklenir ve aynı şey bitkiler için de geçerlidir ama maalesef onlar kaçamazlar. Ancak bunun yerine işe yarar silahları vardır.
Araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalarda elde edilen yeni videolar, insanların bitkilere bakışını daha da değiştirecek türden…
14 Eylül’de Science dergisinde yayınlanan Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden bir araştırma, bitkiler yaralandığında, insanlarda ve diğer hayvanlarda bulunan ağrı/acı yanıtına benzer şekilde, bitkinin gövdesinde ve organlarında sinir sistemi benzeri bir sinyal yaydığını ortaya çıkardı.
Bir insan yaralandığında, vücudumuzdaki duyusal hücreler sinir sistemimizi nörotransmiter glutamatın salınması için uyarır. Bu, beynimizin bir parçasını adrenalini serbest bırakmaya teşvik eder, bu da kavga ya da kaçış anında nasıl davranacağımızı belirler.
Bitkilerin sinir sistemi yoktur, ancak yaralı bitkilerin, bu yeni çalışmanın arkasındaki bilim insanları tarafından yakalanan videoları, saldırıya uğradıklarında kendi kavga et ya da kaç güdülerine sahip olduklarını göstermektedir.
https://youtu.be/Lzq-wRHCTKc
Videoda bitkinin tırtıl tarafından yendikten hemen sonraki tepkisi gösteriliyor.
Sinir sisteminden yoksun olduklarından, bitkilerin nörotransmitterleri yoktur, ancak hala glutamatları vardır. Videoda, bir bitki bir tırtıl tarafından ısırılıyor ve ısırık bölgesinde glutamat salınımı oluyor. Bu, bitkinin tüm vücudu boyunca hızlı bir şekilde yayılacak olan bir kalsiyum dalgasını harekete geçiriyor ve bu da bitkinin kendi stres hormonunu serbest bırakmasını tetikliyor.
Bitkilerin Acıya Olan Tepkisi
İlk kez kaydedilen bu şaşırtıcı video, bitkinin herhangi bir acıya olan tepkisinin gövdesi boyunca ne kadar hızlı bir şekilde yayıldığını gösteriyor. Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden yapılan bir açıklamaya göre, sinyalin bitkinin her bir uç noktasına ulaşması, saniyede yaklaşık bir milimetre hızla hareket etmesiyle iki dakikadan az sürüyor.
Bitki, vücudunun içinden geçen sinyale sahip olduğunda, şimdi saldırının altında olduğunu ve tehdide doğru tepki verebileceğini fark eder.
https://youtu.be/5HtD7x8RXPQ
Yaralanmamış bir yaprağın bir kenarı, uzak bir yaprak yaralandıktan sonra kalsiyum akışını gösterir (Simon Gilroy)
Bilim insanları (sayesinde bizler de) son zamanlarda yapılan çalışmalar ile bitkilerin bu tepkisinden haberdar oldular, ancak fenomeni yakalayamadılar ya da nereden geldiğini anlamadılar.
Wisconsin-Madison Üniversitesi’ndeki botanik profesörü ve gazetenin yazarlarından Simon Gilroy, “Bir yaprak yaralarsanız elektrik yükü alırsınız ve bitki üzerinde hareket eden bir yayılma elde edersiniz” diyor ve ekliyor “Fakat sistemin arkasında ne olduğunu bilmiyorduk.”
Araştırmacılar bitkilerin saldırıya uğradıklarında içlerinde neler olduğunu görebilmek için, salınan kalsiyumun çevresinde parlak bir protein üretiminin gerçekleşeceği şekilde bitkileri genetik olarak değiştirdiler. Bu, yaralandıktan sonra bitki boyunca akan kalsiyum dalgasını görmelerine izin verdi.
https://youtu.be/7-3yFcZSyvo
Çalışmayı yürüten araştırmacılar, bitkinin yapraklarından birine doğrudan uygulanan glutamat cevabını kayda aldılar.
Bitkilere Uygulanan Testler ve Tepkiler
Araştırmacılar bitkileri yaralamak ve glutamat tepkilerini tetiklemek için tırtıl ısırıkları, makas ile yaprak kesimi ve kırma yaraları testlerini kullandılar. Bitkinin yara aldığı kısımdaki uyarı sinyali tüm vücudu boyunca gönderildikten sonra, yapraklar, yaklaşan saldırılara karşı onları korumak için savunma ile ilgili hormonlarını serbest bırakmaya başladı.
Serbest bırakılan bu savunma hormonları arasında, diğer yırtıcıları yok eden zararlı kimyasalların yanı sıra onarım sürecini başlatmak için kimyasal maddeler de yer alıyor.
Bitkinin sakatlığa verdiği cevap, bir insanın veya başka bir hayvanın kavga et ya da kaç cevabı ile tamamen aynı değildir, ancak bu tamamen ona uyarlanmış kendi versiyonudur.
https://youtu.be/rPLVcYgI3NU
Floresan bir raportörle görselleştirilen kalsiyum, uzaktaki bir kanala zarar vermesi nedeniyle bitkinin vaskülatüründen akıyor ( Simon Gilroy)
Bitkiler, insanlarda olduğu gibi acı hissetmeyebilir, ancak bu yeni keşif, yaralanmalara ve saldırılara dikkat çekici şekilde, tıpkı bizimde içinde bulunduğumuz tüm canlılar ile benzer şekilde yanıt verdiğini göstermektedir.
Bu içeriği okduktan sonra şöyle yemyeşil, güzel yapraklı salataların tadını çıkarmak için oturduğunuzda, bitkilerin yol boyunca bıraktığı tüm glutamatları düşünmemeye çalışın.[2][3][4]
190 görüntülenme