Temelde, bir adalet sisteminin amacı, bireylerin haklarını korumak ve haksızlıkla mücadele etmektir.[1] Bir bireyin adalet arayışı, toplumun genel düzeninin ve bireyin haklarının korunmasının bir yansımasıdır. Eğer bir adalet sistemi bireylere, haklarını aramaları konusunda zorluklar çıkarıyorsa, bu sistem fonksiyonel olmaktan çıkar. Erişilebilirlik, adaletin temel unsurlarından biridir. Bireylerin karşılaştığı haksızlıklar sadece yasalar tarafından değil, aynı zamanda toplumsal normlar ve etik değerler tarafından da belirlenir. Bir bireyin haksızlıkla karşılaşması, hem bireyin psikolojik sağlığını hem de toplumun genel düzenini olumsuz etkileyebilir. Türkiye gibi birçok ülkede, adalet sistemine erişimde yaşanan zorluklar, sürecin uzun sürmesi, maliyetli olması gibi nedenlerle bireyler adalet arayışından vazgeçebilirler. Bu durum, adalet sisteminin reforma ihtiyaç duyduğuna işaret eder. Adalet sisteminin, bireyleri adalet arayışına "mahkum" etmesi etik olarak problemli bir durumdur. Bireylerin haklarını araması için onlara kolaylık sağlanmalıdır. Eğer bir sistem, bireyleri adalet aramaktan alıkoyuyorsa, bu durum o sistem için bir başarısızlık olarak kabul edilebilir. Bireylerin adalet arayışını engelleyen bir adalet sistemi, toplumun genel düzenini ve bireylerin temel haklarını koruma görevini yerine getiremez. Bu tür bir sistem, reforma ihtiyaç duyar. Adaletin erişilebilir ve etkili bir şekilde sağlanması, toplumsal düzenin ve bireylerin haklarının korunmasının temelidir.
Kaynaklar
- Oecd. Oecd. Alındığı Tarih: 7 Eylül 2023. Alındığı Yer: legalinstrument oecd | Arşiv Bağlantısı