Bir toplumda dini tercihinden dolayı zıt düşünen insanlar toplumdan neden dışlanır?

Bu durum yalnızca inanç ayrımlarında yaşanmıyor. Bir toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği değerleri bir azınlık benimsemiyor veya başka bir olguyu benimsiyorlarsa genellikle dışlanırlar. Bu durum insanların birebir iletişimine de yansır.

Farklı siyasi görüş, dini inanç ve biyolojik durumlar insanların birbirlerini dışlamasına sebep olabiliyor. Bunun nedeni genellikle cahillikten kaynaklanmaktadır. Çünkü insan, nasıl inanmadığı bir değer için sebep sunabilecek vaziyetteyse, aynı şekilde inandığı bir değer için de sebep sunabilecek vaziyette olabilmelidir. Eğer sunabilecek sebepleri yoksa bu cahilliktir. Gelişip gelişmemek kendi seçimleridir.

Bu dışlama tepkisinin cahillikten kaynaklandığını gösteren bir diğer konu biyolojik farklılıklardır. Toplumun çoğunun koyu renkli bir cilde sahip olduğu yerde, açık tenli bir insanın dışlanmaya maruz kalması daha olasıyken, toplumun çoğunluğunun açık tenli olduğu toplumda durum tam tersidir.

Dışlamanın sebebi, toplumun içinde az rastlanan ve alışılmadık bir durum olduğundan farklı kişiyi "lanetli", "kötü", "tehlikeli" gibi kalıplara sokmaktır. Ve bu cahilliktir.

Dini konularda ise insanlar kendi inandıkları dinin tek doğru olduğuna kuşkusuz inanırlar genelde. Durum buyken o kişinin bakış açısından bakıldığında, başka dinlere inanan insanların fikirleri yanlış veya kötü görünebilir. Bu da sorgulama gereği hissetmeden karşı tarafı itmeye neden olabilir.

Söz konusu bir toplum olduğunda genelde çoğunluğun ya da güçlü olan tarafın değerleri yaygındır. Anlayışsız, bilgisiz, kaba ve saygısız insanların benimsediği yaşam tarzı, kendilerine benzemeyeni daima dışlamaktır.

Bir toplumda çoğunluğun benimsediği değerlerden farklı dini inançlara sahip olan bireylerin dışlanması insan doğasının bir yansıması olarak görülebilir. Bu durum, yalnızca cahillikle açıklanabilecek basit bir olgu değildir. Aksine, insanın hayatta kalma ve üreme içgüdüsüyle yakından ilişkilidir.

Hayvanlar aleminde de gözlemlenebileceği gibi grup halinde yaşayan canlılar türün devamlılığını sağlamak için belirli normlara uyum sağlamak zorundadır. Bu normlara uyum sağlayamayan bireyler ise grubun güvenliği ve istikrarı için potansiyel bir tehdit olarak algılanabilir ve dışlanabilir.

İnsan topluluklarında da benzer bir mekanizma işler. Dini inançlar, bir toplumun değerlerini, geleneklerini ve sosyal yapısını şekillendiren önemli unsurlardır. Bu nedenle, çoğunluğun dini inançlarından farklı görüşlere sahip olan bireyler toplumun bütünlüğünü tehdit eden unsurlar olarak görülebilir. Bu durum, söz konusu bireylerin dışlanmasına yol açabilir.

Ancak bu dışlanmanın bir doğal bir içgüdüden kaynaklandığı gerçeği onun kabul edilebilir olduğu anlamına gelmez.