CO₂ (Karbondioksit)
Özellikle kemirgenler gibi küçük hayvanlar için yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Gaz hayvanın strese girmemesi için yavaşça verilir ve hayvanlar önce bilinçlerini kaybeder ardından ölürler. Gazın sıkıştırılmış bir tüpten akışölçer kullanılarak verilmesi gereklidir; kuru buz ile yapılması kabul edilemez çünkü bu acıya yol açabilir.
Anestezik Gazlar
İzofluran gibi anestezik gazların inhalasyonu da kullanılabilir. Genellikle iki aşamalı bir işlemde kullanılır; önce hayvan bilinçsiz hale getirilir ardından ikinci bir ötenazi yöntemi uygulanır.
Barbitüratlar
Sodyum pentobarbital en yaygın kullanılan enjeksiyon ajanıdır. Bilinci hızla kaybettirip ölüm sağlar. Bu yöntem birçok tür için son derece etkili ve kabul görmüş bir yöntemdir.
Servikal Dislokasyon ve Dekapitasyon
Bu yöntemler genellikle kemirgenler ve kuşlar gibi küçük hayvanlar için kullanılır. Hızlıdır ancak uygun eğitim gerektirir ve çoğu durumda hayvanın strese girmemesi için önce sedasyon veya anestezi uygulanmalıdır.
Eksanguinasyon/Kardiyak Perfüzyon
Bu yöntem anestezi uygulanmış hayvandan kanın boşaltılmasını içerir ve genellikle doku korumasının gerektiği araştırmalarda kullanılır. Belirli koşullar altında kabul edilir.
MS-222 (Trikain Methanesulfonate)
Su canlıları için kullanılan bu kimyasal suya çözülerek hayvanları anestezi altında öldürmek için kullanılır. Genellikle ölümün kesinleşmesi için ardından ikinci bir fiziksel yöntem uygulanır.[1][2]
Şimdi gelelim işin etik boyutuna:
"Bilimsel ilerleme" adı altında canlıların hayatına son vermeyi meşrulaştıran bu yöntemler ne kadar "etik" olursa olsun vicdanlarda derin bir yara açıyor. Bir canlının insanın merakını gidermek veya bir hastalığa çare bulmak için feda edilmesi ne kadar "gerekli" görülse de asla tam anlamıyla haklı çıkarılamaz. Bu çelişkili durum bilimin soğuk yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. İnsanlığın kendini doğanın efendisi ilan ederek diğer canlılar üzerinde kurduğu bu tahakküm bir gün kendi sonunu hazırlayabilir.
Benim için her canlının yaşamı elzemdir. Bir hayvanın gözlerindeki korkuyu, çaresizliği görmek yüreğimi dağlıyor açıkçası. Peki ya aksini savunanlar? Hiçbir vicdani rahatsızlık duymadan masum bir canlının hayatına son veren sizler geceleri nasıl mışıl mışıl uyuyabiliyorsunuz? O masum bakışlar, son nefeslerindeki çırpınışlar rüyalarınıza girmiyor mu? Yoksa insanlığınızı o beyaz önlüklerin altına mı gömdünüz?
Evet, hastalıklara çare bulmak, insan hayatını kurtarmak yüce bir amaç. Ancak bu amaç bir canlının hayatına kıymayı haklı çıkarabilir mi? Bir çocuğun hayatını kurtarmak için başka bir çocuğu feda etmek ne kadar kabul edilemezse, bir insanın sağlığı için bir hayvanın hayatına son vermek de o kadar kabul edilemez. Bilim şüphesiz ki ilerlemeli ancak bu ilerleme başka canlıların acısı ve ölümü üzerine inşa edilmemeli. İnsanlığın zekası ve merhameti hem kendi türünün hem de diğer türlerin iyiliği için yeni ve etik çözümler bulmak zorundadır.
Ancak ne yazık ki vicdanları körelmiş ve çıkarları uğruna her şeyi mübah görenler için bu sözler 'rüzgarda savrulan bir yaprak' kadar anlamsız kalacaktır...
Tüm canlılara karşı duyulan sevgi insanın en asil özelliğidir. - Charles Darwin.[3]
Kaynaklar
- UCI Office of Research. Euthanasia Of Research Animals - Uci Office Of Research. (12 Aralık 2023). Alındığı Tarih: 24 Ağustos 2024. Alındığı Yer: UCI Office of Research | Arşiv Bağlantısı
- J. Stabach. Ethical Rodent Euthanasia In Labs - Avma & Iacuc Compliance. (12 Ocak 2024). Alındığı Tarih: 24 Ağustos 2024. Alındığı Yer: ARES Scientific | Arşiv Bağlantısı
- IFAW. Love For All Living Creatures This Darwin Day | Ifaw. Alındığı Tarih: 24 Ağustos 2024. Alındığı Yer: IFAW | Arşiv Bağlantısı