Birisi çıkıp dese ki ''Eeeey bilim, bana dört köşeli üçgeeen yarat'' hayır gerçekleşemez. Bunun gibi mümkün olmayan isteklerimiz düşüncelerimiz olabileceği gibi, ilgilenilmeyecek istek ve düşüncelerimiz de olabilir(var da) Ayrıca dünya, gelecek nasıl şekillenecek? Belki medeniyet, bir noktadan sonra sadece evreni kolonileştirmek isteyen bir yapıya bürünecek. Bir havai fişek yapılmasına bile müsaade edilmeyecek. Belki küresel felaketlerle karşılaşacağız ve tek derdimiz hayatta kalabilmek için sığınak inşa etmek, yiyecek temin etmek vs. olacak. Bugünkü tatlı hayallere yer kalmayacak. Belki bilim sayesinde birileri istekleri gerçekleştirmeye başlayacak ama o kadar istek ve düşünce olacak ki bizim minik isteklerimize sıra gelmeyecek, zaman ayrılmayacak. Sanmıyorum ama belki vakti zamanında Roma ve İslam dünyasında olduğu gibi bilim karşıtı fikirler toplumda galip gelecek ve bilimsel ilerleme duracak.
Yani nelerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilime bağlı değil. Ayrıca bilimin bir gün nerelerde tıkanabileceğini bilmiyoruz. Belki ışınlanma asla mümkün olamayacaktır. Belki ''her şeyin teorisi'' asla bulunamayacak hatta bugünkünden daha çok çelişip birleşemeyen teoriler ortaya çıkacaktır. Bilemeyiz. Bilimin sınırları nerede, medeniyetin istikbali nerede, insanlık ne kadar daha var olmaya devam edecek...
Ama ben inanıyorum, bilim genetik hastalıkların çoğunu çözecek ve bize gerçekçi, zaman makinesi tadında bir simülasyon makinesi üretecek. Bu makine sayesinde istediğimiz kadar(ve paramız yettiğince) Galatasaray - Real Madrid maçının skoru 3-1 yapan GS golü ile Drogba'nın ofsayta düştüğü 4. golü arasındaki beş dakikayı yaşayıp, kısacık süren Real Madrid'i eleyebileceğimiz hissini tekrar tekrar alabileceğiz.