Herhangi bir kouda bir olayın nasıl gerçekleşeceği veya tanımlanacağı hakkında görüş bildirmek için %100 bilgi gerekli değildir. Aslında gerçekliği anlama ve kararlaştırmak herhangi bir konuda %100 bilgiye sahip değiliz. Hiç bir konuda böyle bir yargıya varacak bilgiye sahip olmamız mümkün değildir. Nasıl bütün bir hayatımızın bir tür rüya olmadığımızı kanıtlayabiliriz? Ya kendimize çimdik attığımızda uyanılmayacak türden bir rüya ise? Ve ya aklına gelecek her türlü rüyada olduğunu anlama ve rüyadan uyanma yöntemleri ile uyanılmayacak türden bir rüya ise? Bunun gibi bizi etkileyebilecek ama yanlış veya doğru olduğu %100 ispatlanamayacak sonsuz fikir üretilebilir.
Ateistler=mutlak bilginin kaynağı, bilimin efendileri, gerçeklik sarayının duvar ustaları vs. değildir. Ateistler de bildiğimiz insandır. Her insan gibi hayatları boyunca duyuları ile aldıkları bilgilerle, akıllarında bir gerçeklik inşa ederler.
Her Ateist adına konuşmak istemem. Kendi adıma konuşayım. Herhangi bir konu hakkında ispatlanması veya akılcı bir metotla eleme yapılması mümkün olmayan, sonsuz sayıda açıklama veya fikir üretilebilir. Bu sonsuzluğun içinde herhangi bir açıklama veya fikrin -eğer doğruyu yanlışı ayırt etmek için baz aldığımız yöntem akılcılıksa- var olma ihtimaline vereceğimiz değer otomatik olarak sıfırdır. Deney ve gözlem üzerine, deney ve gözlemle yanlışlanabilir akıl yürütmelerde bulunabileceğimiz konularda ise(bilimin sahaları) akılcı bir eleme yapabiliyoruz. Doğrunun ne olduğundan kesin emin olamıyoruz ama yanlıştan -eğer bir hata yapmamışsak- kesin emin olabiliyoruz. En azından bunu varsayabiliriz. Böylece bir fikri bu sonsuz seçeneğin arasından çıkarabiliyoruz. Ölümden sonraki bilinç akışı bu sahalardan birinde değil. Bu yüzden hiçbiri akılcılık açısından birbirinden üstün olmayan sonsuz fikir üretilebilir. Herhangi bir fikre diğerinden zerre kadar fazla ihtimal vermemiz söz konusu değilse her fikre ''yok öyle bir şey'' dememiz gayet makuldür.
124 görüntülenme