Merhaba
Elimden geldiğince ayrıntılı bilgi vermek istedim. Arkeolojide tarihlendirme, bir buluntunun ya da bağlamın zaman içindeki yerini belirlemeyi amaçlar. Bu işlem yalnızca “kaç yıllık olduğu” sorusuna değil, aynı zamanda insanlık tarihindeki kronolojik ilişkilerin kurulmasına hizmet eder. Kullanılan yöntemler temelde iki ana gruba ayrılır: göreli tarihlendirme yöntemleri ve mutlak (kronometrik) tarihlendirme yöntemleri.
Göreli Tarihlendirme Yöntemleri
Göreli tarihlendirme, bir buluntunun kesin yaşını yıl olarak vermez; ancak diğer buluntulara ya da tabakalara göre daha eski veya daha yeni olduğunu belirler. Arkeolojik bağlamın anlaşılmasında temel öneme sahiptir.
Stratigrafi, göreli tarihlendirmenin en temel yöntemidir. Bu yöntem, doğal ve kültürel tabakaların zaman içinde üst üste biriktiği ilkesine dayanır. En altta bulunan tabaka genellikle en eski, üstteki tabakalar ise daha genç kabul edilir. Stratigrafi, özellikle çok katmanlı yerleşimlerde kültürel sürekliliğin ve değişimin izlenmesini sağlar. Ancak tek başına sayısal bir tarih vermez; mutlak tarihlendirme yöntemleriyle birlikte değerlendirilir.
Tipoloji ve seriasyon, insan yapımı nesnelerin (özellikle taş aletler ve seramikler) biçim, teknik ve stil özelliklerinin zaman içinde değiştiği varsayımına dayanır. Belirli bir formun ortaya çıkışı, gelişimi ve terk edilişi izlenerek kronolojik diziler oluşturulur. Bu yöntem, özellikle yazısız dönemlerin kronolojisini kurmada etkilidir; ancak yine mutlak tarihleme sağlamaz.
Mutlak (Kronometrik) Tarihlendirme Yöntemleri, Mutlak tarihlendirme yöntemleri, bir buluntuya yaklaşık ya da kesin bir takvim yaşı atamayı mümkün kılar. Bu yöntemlerin çoğu fizik, kimya ve jeoloji temelli ölçümlere dayanır.
Radyokarbon (Karbon-14) Tarihlendirme, radyokarbon yöntemi, arkeolojide en yaygın kullanılan mutlak tarihlendirme tekniğidir. Bu yöntem, atmosferde kozmik ışınlar aracılığıyla oluşan Karbon-14 (^14C) izotopunun canlı organizmalar tarafından emilmesine dayanır. Canlı öldüğünde ^14C alımı durur ve izotop bilinen bir hızla bozunmaya başlar. Numunedeki kalan ^14C miktarı ölçülerek ölüm zamanı hesaplanır.
Radyokarbon tarihlendirme; ahşap, kemik, kömür, bitki kalıntıları, tekstil ve kabuk gibi organik materyaller için uygundur. Yaklaşık 50.000 yıl öncesine kadar güvenilir sonuç verir. Yöntemin geliştirilmesi Willard F. Libby tarafından yapılmış ve arkeolojide devrim yaratmıştır.
Dendrokronoloji (Ağaç Halkası Tarihlendirme)Dendrokronoloji, ağaçların her yıl oluşturduğu büyüme halkalarının sayılması ve karşılaştırılması esasına dayanır. Her halka bir yılı temsil eder ve iklim koşullarına bağlı olarak genişlikleri değişir. Bu yöntemle yıllık hassasiyetle tarihlendirme yapılabilir.Arkeolojik yapılarda kullanılan ahşap elemanlar ve odun kömürleri için son derece güvenilirdir. Ayrıca radyokarbon tarihlerinin kalibrasyonu için de temel bir referans yöntemi olarak kullanılır.
Potasyum–Argon (K–Ar) ve Argon–Argon (Ar–Ar) Tarihlendirme, b u yöntemler özellikle volkanik kayaçlar için kullanılır. Potasyum-40 izotopu zamanla Argon-40’a bozunur. Bu dönüşüm oranı ölçülerek kayaçların oluşum zamanı belirlenir. K–Ar ve Ar–Ar yöntemleri, yüz binlerce yıldan milyarlarca yıla kadar uzanan zaman aralıklarında etkilidir. Paleoantropolojide, fosil içeren tabakaların yaşını belirlemede yaygın olarak kullanılır.
Uranyum-Seri Tarihlendirme,uranyum-seri yöntemleri, uranyum izotoplarının bozunma ürünleriyle olan oranlarını ölçer. Özellikle dişler, kemikler, kabuklar ve mağara oluşumları (speleotemler) için uygundur. Radyokarbon yönteminin üst sınırını aşan örneklerde tercih edilir ve birkaç bin yıldan 500.000 yıla kadar yaş verebilir.
Termolüminesans (TL) ve Optik Uyarmalı Lüminesans (OSL).Bu yöntemler, minerallerin kristal yapılarında zamanla biriken enerjinin ölçülmesine dayanır. Termolüminesans, numunenin ısıtılmasıyla; OSL ise ışıkla uyarılmasıyla enerji salınımını ölçer.TL yöntemi özellikle pişmiş seramikler ve ocak yapıları, OSL ise sedimanların güneş ışığını en son ne zaman gördüğünü belirlemede kullanılır. Her iki yöntem de taş aletlerle ilişkili sedimanların tarihlendirilmesinde önemlidir.
Elektron Spin Rezonans (ESR),ESR tarihlendirme, kristal yapılardaki eşleşmemiş elektronların sayısının ölçülmesine dayanır. Diş minesi, mercan ve kabuklar üzerinde uygulanır. Radyokarbon sınırının ötesindeki dönemler için uygundur ve özellikle paleoantropolojik çalışmalar açısından önemlidir.
Arkeolojik tarihlendirme, tek bir yönteme dayandırılmaz. Stratigrafi ve tipoloji, bağlamı kurarken; radyokarbon, dendrokronoloji, lüminesans ve izotop yöntemleri, sayısal zaman bilgisi sağlar. Güvenilir bir kronoloji oluşturmak için bu yöntemler birlikte ve karşılaştırmalı biçimde kullanılır. Bu çoklu yaklaşım, arkeolojik yorumların bilimsel geçerliliğini artırır.