öncelikle merhaba bu konuda kendi fikirlerim artı olarak birkaç hocama danışmamla birlikte fikirlerimi sunacağım.
ilk olarak bizim bazı kazanılmış reflekslerimiz var örneğin bu ilk kez limonu tadacak olan bir bebeğin öğrenilmiş refleksi olabilir limonu tattıktan sonra limonu gördüğü an yüzünü ekşitmesi veya onun ne olduğunu öğrenmiş olması.
Fakat sorduğun soruya dönersek eğer bu hastalığa sahip kişiler öğrendikleri veya yaşadıkları acının ne olduğunu biliyorsa refleks olarak yaptıkları her hareket geçmişin izlerinden gelen bir olgu olacaktır.
Tekrar örnek üzerinden ilerleyelim bir insan orta yaşlı durumdayken bir kaza geçiriyor ve belinden altını hiissetmiyor motor uç plak iletimi ortadan kalkmış ve acı hissi tamamen soyutlaşmış bu kişi bacağına gelen herhangi bir yanma hissi vurma hissi bir yere çarptığındaki oluşan ağrıyı hissedemez bir kere biyolojik olarak vücudunda o iletim merkezi o bölgede çalışmıyor fakat ben doktor değilim ihtimalleri göz önünde bulundurmak istiyorum dersem o kişinin daha önce o tattığı acı hissi ve bildiği o doyumu o an sergileyebilir refleks olarak bacağını o an görüyorsa psikolojikmen o ana tanıksa çeker ve belki bir tepki gösterir ama dediğim gibi bu refleks sadece öğrenilmiş refleks olduğu içindir gerçekte o kişi ne o acıyı hisseder ne de o hissi bedeninde yaşar.
Fakat bu hastalık ya da bu iletim merkezi bozuklukluğu doğuştan geliyorsa genetikmen aktarılan bir hastalık tipiyse bu kişi daha önce o anlara tanık olmadığı gibi bir öğrenilmiş refleks sahibi de olamayacak ve reflekslerini sergileyemeyecektir.
Kaynaklar
- C. S. Lewis. The Problem Of Pain. ISBN: 9780007461264.