Makrodaktili Nedir? Bazı İnsanlar Neden Dev Parmaklarla Doğarlar?

Görselde gördüğünüz Lui Hua, "makrodaktili" ya da "dev parmaklılık" olarak bilinen çok nadir bir hastalıktan muzdariptir. Sol başparmağı 25.9 santimetre, işaret parmağı 30.5 santimetre uzunluğundadır. Uzmanlar, tam 7 saatlik bir ameliyat sonucunda Lui'nin parmaklarını normal haline getirmeyi başarmışlardır. Bunu yaparken, Hua'nın parmaklarından 5 kilograma yakın et çıkarmışlardır. Son şekilleri vermek için ikinci bir ameliyatın da yapılması gerekmektedir.

Bir tür "bölgesel devlik" hastalığı olan makrodaktili, vücudun belli bölgelerinin diğerlerine göre aşırı büyümesinin bir sonucudur. Makrodaktili, genellikle doğuştan gelen bir hastalıktır ve henüz hangi genlerde meydana gelen mutasyonlar sonucu oluştuğu tespit edilememiştir. Ancak son derece seyrek olarak görülür ve genellikle sadece bir veya birkaç parmağın diğerlerinden abartılı fazla büyümesi olarak gözlenir. 

İki tip makrodaktili bulunur: sabit veya ilerleyen. Ne yazık ki makrodaktili, genellikle ilerleyen tipte gözükür ve isminden de anlaşılabileceği gibi, progresif makrodaktiliye sahip bireylerin büyük parmakları giderek büyümeyi sürdürür. Yapılan çalışmalar, makrodaktilinin Proteus sendromu, Banayan-Riley-Ruvalcabe hastalığı, Maffuccin hastalığı, Ollier'in hastalığı ve Milroy'un hastalığı ile ilişkili olabileceğini ortaya koymuştur.

Makrodaktiliden genellikle en çok etkilenen parmak, işaret parmağıdır. Sonrasında ise orta parmak ve başparmak gelir. Onlarda sonra ise yüzük parmağı ve küçük parmak etkilenir. Birden fazla parmağın aynı anda makrodaktili olması ihtimali, tek bir parmağın olmasından 2-3 kat daha fazladır. 

Kimi zaman bazı tümörler, enfeksiyonlar ve hemanjiyoma, arterovenöz şantlar, kalıtsal lenf ödemi, lipoma gibi bazı doku displazileri, makrodaktili gibi büyük parmakların oluşmasına neden olabilir. Ancak bunlar, makrodaktili değildir ve tedavileri bambaşkadır. Makrodaktilinin tespiti ve bu diğer hastalıklardan ayrıştırılması radyografik yöntemlerle yapılır.

Henüz makrodaktilinin tam olarak sebebi çözülememiş olsa da, konu hakkındaki en güçlü teori, belli bölgelerdeki hücrelerin çeşitli sebeplerle büyümeye aşırı hassas hale gelebilmesi üzerine kuruludur. Bir diğer teori de, genetik ve çevresel faktörleri bir araya getirmeyi hedeflemektedir. Ancak tüm bunların tam kaynakları henüz bilinememektedir.