Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ögetay Kayalı
Yazar 8 saat önce 3 dk.

Evren'de bir yerlerde bizim gibi ya da bizden çok daha gelişmiş uygarlıklar var mı? Birçok astronom, Evren'de yalnız olmadığımızı düşünüyor. Fakat Evren'deki akıllı yaşam arayışımız, şu zamana kadar olumlu bir sonuç vermedi. Bunun nedenlerinden biri, bizim teknolojik yetersizliklerimiz olabilir. Yine de bu bizi etrafımızı araştırmaktan alıkoymuyor. Elimizdeki imkanları gün geçtikçe daha da geliştiriyoruz ve her adımda uzaylı yaşamı bulmaya biraz daha yaklaşıyoruz. Bu akıllı yaşam arayışındaki en büyük yöntemlerimizden biri de Dyson yapılarını bulmaya çalışmak. Bunlar Kardashev ölçeğinde Tip II veya daha üzeri (yani bizden çok daha gelişmiş) uygarlıkların, yıldızların etrafına enerji toplamak için kurmuş olabileceği hipotetik yapılar.

Kardashev ölçeği, biz ve diğer olası medeniyetlerin teknolojik seviyelerini enerji tüketimlerine göre sınıflandıran bir güç ölçeği. Bu ölçekte bir medeniyetin enerji tüketimi, onun gelişmişlik seviyesini tanımlıyor. İnsanlık bu ölçeğe göre artık Tip I seviyesine iyice yaklaşmış durumda ve bu, yaklaşık olarak 4×10194 \times 10^{19} erg/s enerji kullanımına karşılık geliyor. Bu ölçeğe göre toplamda 4×10334\times 10^{33} erg/s enerji kullanabilen bir medeniyet Tip II olarak kabul ediliyor.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Maksud Ahmed Bayram
Yazar 12 saat önce 6 dk.

Evrenin derinliklerinde, uzay-zamanın kendisini bile büküp yutan karadelikler mevcut. Hepimiz biliyoruz ki bu kozmik canavarlar büyük kütleli yıldızların ömrünü doldurup kendi içine çökmesiyle yani devasa kütleli maddelerin sıkışması ile oluşur. Peki ya size, bir kara delik yaratmak için koca bir yıldıza veya hatta hiçbir maddeye ihtiyacımız olmadığını söylesek? Sizce bir karadelik oluşturmak için sadece ışık yeterli olabilir mi? Bu, Albert Einstein'ın meşhur E=mc2E=mc^2 denkleminin bize fısıldadığı en radikal sırdır. Bu sırrın adı: Kugelblitz. Bu yazımızda fiziğin bu en uç fikrini inceleyerek Genel Görelilik'in sınırsız gücünün, Kuantum Mekaniği'nin aşılmaz duvarlarıyla nerede karşılaştığını göreceğiz.

Karadelikler, evrenin en yoğun kütleleri olarak bilinir. Ancak fizikte öğrendiğimiz en temel ders şudur: Kütle ve enerji eşdeğerdir. Bu prensipten yola çıkarak büyük fizikçi John Archibald Wheeler, saf enerjinin (ışık veya radyasyon) bile, eğer yeterince yoğunlaşabilirse kendi kütleçekimine yenik düşerek bir karadelik oluşturabileceğini teorileştirdi.[1] İşte bu, temel olarak Kugelblitz'dir: saf enerjiden oluşan bir "ışık deliği".

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Damla Şahin Uçar
Çeviren 1 gün önce 4 dk.

“Huntington Hastalığı” ifadesini duymak bile ortamda hüzünlü atmosfere neden olabilir. Bu yüzden ölümcül hastalık için deneysel bir gen terapisine ait sonuçların yakın zamanda duyurulmasıyla yaşanan sevinç, umut duygusunu da beraberinde getirdi.

Küçük bir klinik deneyde, RNA’nın minicik bir parçasını kodlayan bir virüsün beyne enjeksiyonu, Huntington Hastalığı’nı bu kadar yıkıcı kılan “düzensiz” proteinlerin oluşumunu engellemiş olabilir. 24 Eylül’de bir basın bülteniyle açıklanan erken sonuçlar, 3 yıl boyunca tedavinin Huntington Hastalığı’nın ilerlemesini %75’e kadar yavaşlattığını ortaya koyuyor. Bir tedavi olarak düşünülmemesi gerekse de bu yaklaşım, aksi takdirde erken sakatlık ve ölümle karşılaşabilecek Huntington hastalarına çok daha uzun yıllar sunabilir.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Cemgil Bilici
Cemgil Bilici
155.8K UP
Yazar 1 gün önce 34 dk.

Manyetik alan, hareket eden elektrik yüklerinin veya mınatısların çevresinde oluşan ve diğer hareketli yükler üzerinde manyetik kuvvetlerin uygulandığı bir vektörel alandır. Atom seviyesindeki elektron hareketlerinden gezegenimizin manyetik alanına kadar geniş bir yelpazede etkilerini görmek mümkündür.

Tarihçesine baktığımızda manyetik alanın keşfi; Antik Yunan'da kehribar taşı ile başlayıp dünyanın manyetik alanı, pusulalar diye devam eden serüvenin devamında kümlülatif bir şekilde elde edilen bilgiler ışığında Sanayi Çağı'ndaki elektromanyetizma biliminin temel taşlarından birini oluşturmuştur. Michael Faraday ile James Clerk Maxwell gibi bilim insanlarının çalışmaları sayesinde modern elektrik ve manyetizma teorisinin gelişmesine zemin hazırlamıştır. Günümüzde manyetik alanlar; elektrik motorlarından jeneratörlere, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) cihazlarından veri depolama teknolojileri olan tablet, bilgisayar gibi cihazların içindeki HDD'lere kadar pek çok yerde kullanılır.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yusuf Berat İlgin
Yazar 4 gün önce 4 dk.

1992 yılında Güneş Sistemi dışındaki ilk gezegenin keşfedilmesinden bu yana, teleskoplar binlerce ötegezegen tespit etti. Bu gezegenler sadece Güneş benzeri yıldızların yörüngesinde değil; aynı zamanda ikili yıldız sistemlerinde, kırmızı cüce olarak adlandırılan küçük, soğuk yıldızlarda ve hatta aşırı yoğun nötron yıldızlarında bile gözlemlenmiştir. Bu yaygınlık, akıllara "Evren'deki her yıldızın yörüngesinde en az bir gezegen var mı?" sorusunu getirmektedir.

Bildiğimiz kadarıyla her yıldızın bir gezegeni yoktur. Cornell Üniversitesi Astronomi Bölümü Başkanı Jonathan Lunine'in belirttiğine göre, bu durum gezegenleri tespit edip edemememizle yakından ilgilidir ancak kesin olarak bilinmese de şimdiye kadar gezegen olarak aranan ancak hiçbirinin bulunamadığı pek çok yıldız olduğu kesindir.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close