Ah, o zaman Süreyya bu kadının kalbinde nasıl bir volkan olduğunu bilse, gelip gözlerine baksa, ‘Yine gidiyor musun?’ diyen dudakların nasıl ‘Gitme, ölüyorum,’ diye ağlamak ihtiyacıyla titrediğini fark etseydi… Fakat hayır, o bu gözlerdeki endişeye, bu dudakları kurutan yalvarış ateşine ilgisiz, sadece kendi fikriyle meşguldü.