Felsefe üzerine çalışmanın esas sebebi dünya hakkında daha fazla bilgi sahibi olma arzusu değil, kişinin içinde bulunduğu duruma dair hissettiği derin tatminsizliktir. Bir gün, hayatınızda çok önemli bir şeyin eksik olduğunu, gerçekte kim olduğunuz ile olmanız gerektiğini düşündüğünüz kişi arasında çok büyük bir uçurum olduğunu aniden ve acı bir şekilde fark edersiniz. Dahası siz bunu fark etmeden önce, bu boşluk içinizi kemirmeye başlamıştır bile. Henüz tam olarak ne istediğinizi bilmeseniz de o sırada ne istemediğinizi gayet iyi biliyorsunuzdur: olduğunuz gibi kalmak. Öyle bir utanç içindesinizdir ki var olduğunuzu söylemeye diliniz varmaz: Henüz gerçekten var olmamış gibisinizdir. Sokrates'in yaptığı şey için ebelik kavramını kullanması bu sebeple olmalı. Filozof, çevresindeki insanları felsefenin güçlüklerine maruz bırakarak onların gerçek bir varoluşa kavuşmalarını sağlıyordu. Felsefe kendinden tiksinme hissi ile yakından alakalı olarak merak değil utanç duyarak başlar.