Birçok kaplumbağa türü, "ihmal edilebilir yaşlanma" (negligible senescence) olarak bilinen bir özellik sergiler; bu da vücutlarının diğer birçok hayvanın aksine yaşla birlikte aynı şekilde yıpranmadığı anlamına gelir. Bu durum kısmen, kromozomların uçlarındaki koruyucu başlıklar olan ve kısalmaları birçok türde yaşlanmanın bir göstergesi olan telomerlerin olağanüstü derecede sağlam bakım mekanizmalarına atfedilir.[1] Kaplumbağalarda, bu telomerleri yeniden inşa eden telomeraz enzimi genellikle yaşamları boyunca oldukça aktif kalarak hücresel yaşlanmayı önler. Dahası, kaplumbağalar genellikle metabolizmanın yan ürünleri olan ve oksidatif strese neden olarak DNA ve diğer hücresel bileşenlere zarar verebilen reaktif oksijen türlerinin (ROS) üretiminin azalmasıyla ilişkilendirilebilen nispeten yavaş bir metabolik hıza sahiptir. Dolayısıyla daha düşük bir metabolik çıktı, potansiyel olarak zamanla daha az birikmiş hücresel hasar anlamına gelir. Bazı çalışmalar ayrıca oksijensizliğe (anoxia) tolerans gösterme yetenekleri ve verimli DNA onarım mekanizmaları gibi benzersiz fizyolojik adaptasyonlarının, yaşa bağlı hücresel bozulmayı azaltarak uzun ömürlerine önemli ölçüde katkıda bulunduğunu gösteriyor.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.