Cevap: EVET Doğru
17 Nisan 1955 tarihinde, Albet Einstein göğüs ağrısı nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı. O anda farkında değildi, ama vücudundaki en büyük damar olan aortun karnına indiği kısmı şişerek yırtılmış ve bir iç kanama geçiriyordu. O sıralarda İsrail’in 7. yıldönümünü kutlamak için bir konuşma hazırlıyordu. Doktorları hemen ameliyata almak istemişler; ama 8 sene önce de aynı nedenden dolayı ameliyat edilmiş olan Einstein, artık vaktinin dolduğunu anlamıştı. “Ne zaman istersem, o zaman öleceğim. Ömrü yapay olarak uzatmanın bir tadı yok. Üzerime düşeni yaptım, artık gitme zamanı geldi. Zarif bir şekilde gideceğim.” diyerek kesin bir dille ameliyat olmayı reddetmişti.
Ve eretsi günün erken saatlerinde Princeton’daki Plainsboro Hastanesi’nde hayata gözlerini yumdu. Ama asıl ilginç olay şey sizinde sormuş olduğunuz soru olan konuydu. Einstein’in otopsi sırasında yaşanmıştı; Otopsiyi yapan patalog Thomas Harvey, fiziğin babası’nın ölümünden 7 saat sonra, Einstein’in ailesinin izni olmadan beynini kesip vücudundan çıkardı ve %10 formalin enjekte ederek dondurmuştu. Amacı bu eşsiz olduğuna inandığı beyni inceleyerek onu bu kadar zeki yapan şeyin ne olduğunu keşfetmekti. Ama Einstein, kendisinin idolleştirilmesinden nefret ettiği biliniyordu ve bu nedenle vücudunun yakılmasını ve küllerinin gizlice saçılmasını istemişti.
Harvey, Einstein’in bu vasiyetini hiçe saymıştı. Üstelik sadece beyni de değil, gözlerinide çıkarıp Einstein’in göz doktoru olan Henry Abrams’a hediye etmişti. Einstein’in oğlu Hans’tan izin alarak sadece bilimsel olarak çalışmak şartını kabul ederek araştırmalarına başlamıştı. Harvey ilk iş akıl hocası olan patalog Harry Zimmerman’dan araştırmada yardım etmesi için danışmış ve birkaç ay kadar Einstein’in beyni üzerinde çalışmalar yapmıştı. Harvey, Einstein’in oğlu Hans’a bir yıl sonra araştırmalarını yayınlayacağına dair söz vermiş fakat bir yıl sonra hiçbir bilimsel bilgileri yayınlamamıştı zira ne Harve nede Zimmerman sinirbilim ve beyin konusunda hiçbir uzmanlığı bulunmuyordu. En fazla beyin yaralanması veya kanamalar gibi spesifik patalojik durumları ayırt edebiliyorlardı. Yayınlayabileceği hiçbir şey tespit edemiyor neye bakacaklarını bile bilmiyorlardı.
Harvey ve Zimmeran, Einstein’in beyninin yüzlerce fotoğrafını çektikten sonra, her bir kabaca 10 cm3’ten oluşan 240 parçaya böldü ve bu parçalardan mikroskop slaytları hazırlamışlardı. Bu beyin kesitleri 1925 yılında Von Economo ve Koskinas tarafından yayınlanan serebal korteks atlasına göre belirlenmiş ve 19. yüzyılda Brodmann tarafından belirlenen beyin bölgelerini büyük oranda takip ediyordu. Yani kesiti alınan bölümler, beynin özel işlevi olan gruplarına karşılık gelecek şekilde seçilmişti.
Büyük bir sorun haline dönüşen bu durum; Her ne kadar Hans’tan izin alınsada hastanenin baş hekimi, etik kuralları çiğnemesinden dolayı olaydan birkaç gün sonra istifaya zorladı. New Jersey’de bir süre iş bulamayan Harvey, Einstein’in beynini alarak Orta-Batı Amerikaya göç etti. Burada pratisyen hekim olarak çalışmaya başladı. Harvey, oldukça hayalperest olarak tanımlanan biriydi ve bu nedenle hiçbir akademisyen onu ciddiye almıyordu. Einstein’in ölümünden sonraki 30 sene boyunca kimseyi Einstein’in beynini incelemeye ikna edemedi. Nihayet, Amerika’yı boydan boya geçerek, Einstein’in Kaliforniya’daki torununa beyni vermek istedi ama torunu da bunu reddetti.
Tüm bu olaylardan ve uzunca bir süre boyunca 40 yıllık macerası son bulduktan sonra kendi pozisyonunda işe alınan patalog beyin parçalarını içeren kavanozları teslim etti. O noktadan sonra araştırmacılar, Einstein’in beynine biraz daha ilgi göstermeye başlamışlardı.
Einstein’in beyni ile ilgili ilk araştırmalar 1999 yılında, ölümünden tam 44 sene sonra yayınlandı. Bu çalışma McMaster Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi tarafından yapılmıştı. Araştırmada Einstein’in beyni 35 erkek (8’i 65 yaş üstü ve ortalama IQ’ları 116) ve 56 kadın beyniyle kıyaslandı. Ondan sonra da birkaç diğer çalışma, Einstein’in beyninden arta kalanları ve orijinal fotoğrafları incelenmişti. Ek olarak bu çalışmanın sonucunda Einstein’in beyni ortalamadan büyük değil, tam tersine ebeyce kücüktü. Einstein’in öldüğü yaşta birisinin ve kilosunda olan bir erkeğin beyni 1400 gr civarında olmalı gerekirken, Einstein’inkiyse sadece 1230 gramdı. Umarım aydınlatıcı olmuştur sağlıcakla kalmanız dileğiyle.
Kaynaklar
-
D. Falk. The Cerebral Cortex Of Albert Einstein: A Description And Preliminary Analysis Of Unpublished Photographs. (21 Ocak 2025). Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: academicoupcom
doi: 10.1093/brain/aws295.
| Arşiv Bağlantısı
-
S. F. Witelson. The Exceptional Brain Of Albert Einstein.. (21 Ocak 2025). Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: linkinghubelseviercom
doi: 10.1016/S0140-6736(98)10327-6.
| Arşiv Bağlantısı
-
H. H. Donaldson. Anatomical Observations On The Brain And Several Sense-Organs Of The Blind Deaf-Mute, Laura Dewey Bridgman.. (21 Ocak 2025). Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: .jstororg
doi: 10.2307/1411270.
| Arşiv Bağlantısı
-
D. Falk. (2009). New Information About Albert Einstein's Brain. Frontiers in Evolutionary Neuroscience, sf: 536. doi: 10.3389/neuro.18.003.2009. | Arşiv Bağlantısı
-
H. Chen, et al. (2014). Revisiting Einstein&Apos;S Brain In Brain Awareness Week. BioScience Trends, sf: 286-289. doi: 10.5582/bst.2014.01045. | Arşiv Bağlantısı
-
T. Hines. Neuromythology Of Einstein’s Brain. (21 Ocak 2025). Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: linkinghubelseviercom
doi: 10.1016/j.bandc.2014.04.004.
| Arşiv Bağlantısı
-
J. A. Colombo. Cerebral Cortex Astroglia And The Brain Of A Genius: A Propos Of A. Einstein's. Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: linkinghubelseviercom
doi: 10.1016/j.brainresrev.2006.03.002.
| Arşiv Bağlantısı
-
Ç. M. Bakırcı. Einstein'ın Beyni: Einstein, Beyninin %10'Unu Mu Kullanıyordu? Einstein'ın Beynini Sıra Dışı Yapan Özellikler Nelerdi? - Evrim Ağacı. (12 Mart 2012). Alındığı Tarih: 21 Ocak 2025. Alındığı Yer: Evrim Ağacı
| Arşiv Bağlantısı