Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Popülasyon
Primatlar
Einstein
Kozmik Mikrodalga Arkaplan Işıması (Cmb)
Köpekgil
Antik Dna
Hominidae
İklim
Mit
Etimoloji
Çocuk
Diş Hekimi
Canlılık
Küresel Isınma
Isı
Ağaç
Doktor
Hafıza
Genom
Sayı
Müzik
Patlama
Robot
Ses
Ölümden Sonra Yaşam
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
4,838 UP
İnceleyen 2 saat önce
Anton Çehov’un Hebecta adlı eseri, yazarın insan ruhunun kırılganlığını ve taşra yaşamının boğuculuğunu en sade ama en etkili biçimde yansıttığı metinlerden biri olarak okunabilir. Çehov burada büyük trajedilerden ya da dramatik olay örgülerinden çok, gündelik hayatın içinde sessizce biriken çaresizliği ve anlam kaybını merkeze alır.

Eserin temel meselesi, bireyin kendi yaşamı üzerinde söz söyleyemeyişidir. Karakterler, toplumsal roller, ekonomik sınırlılıklar ve alışkanlıklar arasında sıkışmış hâlde, hayatın akışına edilgen bir şekilde kapılmıştır. Çehov’un ustalığı, bu edilgenliği abartılı çatışmalarla değil; sıradan konuşmalar, yarım kalan cümleler ve görünürde önemsiz detaylar aracılığıyla göstermesinde yatar. Tam da bu nedenle metin, okurda derin bir iç sıkıntısı ve tanıdıklık duygusu uyandırır.

Hebecta’da taşra yalnızca bir mekân değil, aynı zamanda bir bilinç hâlidir. Umut, sürekli ertelenir; değişim fikri dile getirilse bile gerçek bir eyleme dönüşemez. Çehov, karakterlerini yargılamaz; ahlaki dersler vermekten özellikle kaçınır. Bunun yerine, insanın zayıflığını ve kararsızlığını olduğu gibi sergiler. Bu tarafsızlık, eseri didaktik olmaktan çıkarıp insani bir derinliğe kavuşturur.

Metnin en çarpıcı yönlerinden biri, dramatik olanın sessizlikte saklı olmasıdır. Okur, olayların değil, olaylar yaşanmadıkça oluşan boşluğun ağırlığını hisseder. Bu yönüyle Hebecta, modern varoluşsal edebiyatın öncüllerinden biri olarak da değerlendirilebilir. Çehov, insanın mutsuzluğunu kaderle ya da dışsal kötülüklerle değil; çoğu zaman eylemsizlik, korku ve alışkanlıklarla açıklayarak zamana direnmeyen hayatların evrensel bir portresini çizer.

Sonuç olarak Hebecta, Çehov’un edebiyatındaki temel gerilimi yaşanabilecek hayat ile yaşanan hayat arasındaki mesafe kristalize eden bir metindir. Sessiz, ağır ve sarsıcıdır; okuru büyük duygusal patlamalarla değil, içten içe büyüyen bir huzursuzlukla etkiler. Bu da eseri, kısa ama uzun süre zihinde kalan bir Çehov anlatısı hâline getirir.
Kitap
Puan Ver
Orjinal Adı : Hebecta
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kıbrıs Topluluğu
2 saat önce
Bugün itibariyle etkinliklerimiz için hazırız. En kısa zamanda sizlerle Görüşmek üzere! 
Etkinliklerimizi ve sürprizlerimizi kaçırmamak için bizi takip etmeyi unutmayın! 🚀
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hatice Kutbay
Hatice Kutbay
4,838 UP
İnceleyen 2 saat önce
Rebecca Zlotowski’nin A Private Life (Vie privée) filmi, dışarıdan “başarılı” ve “özgür” görünen modern bireyin iç dünyasında giderek derinleşen çatlakları incelikli ama rahatsız edici bir dille ele alan bir yapım olarak okunabilir. Film, mahremiyet kavramını yalnızca bedensel ya da mekânsal bir alan olarak değil; kimlik, arzu, güç ve toplumsal baskılar arasında sıkışmış bir ruh hâli olarak sorgular.
Zlotowski’nin sinemasında sıkça gördüğümüz feminist bakış açısı bu filmde de belirgindir. Özel hayat, özellikle kadın karakter üzerinden, bireyin kendine ait olduğu varsayılan alan olmaktan çıkar; aksine toplumun, normların ve beklentilerin sürekli müdahalesine açık kırılgan bir zemine dönüşür. Film, kadının bedeni ve duygularının hâlâ kamusal tartışmaların nesnesi hâline gelmesini doğrudan slogan atmadan, gündelik deneyimler üzerinden görünür kılar.
Anlatı, dramatik zirveler ya da büyük olaylar üzerine kurulmaz; bunun yerine küçük anlar, suskunluklar ve bakışlar üzerinden ilerler. Bu tercih, karakterin içsel yalnızlığını ve yabancılaşmasını daha güçlü hissettirir. Zlotowski, seyirciyi rahatlatmak yerine bilinçli olarak huzursuz eder; çünkü film, mahremiyetin gerçekten var olup olmadığını sorgularken izleyiciyi de kendi “özel alan” algısıyla yüzleştirir.
A Private Life, modern yaşamda özgürlüğün ne kadar gerçek olduğuna dair sessiz ama derin bir soru sorar: Seçimlerimiz bize mi aittir, yoksa biz farkında olmadan şekillendirilmiş bir çerçeve içinde mi hareket ederiz? Zlotowski’nin cevabı kesin değildir; film gücünü de tam olarak bu belirsizlikten alır. Bu yönüyle yapım, yalnızca bir karakter portresi değil, çağdaş bireyin varoluşsal kırılganlığı üzerine düşünsel bir davettir.
Puan Ver
Orjinal Adı : A Private Life, Vie privée
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Elif Kalender
Elif Kalender
20.4K UP
Kendine "yazar" 3 saat önce Sen de Cevap Ver

Ben evrimsel biyoloji uzmanı değilim ama kendi alanım üzerinden cevaplayacağım. Ben üniversite eğitimim boyunca Modernizm'in modern dünya için ne derece işlevsel olduğunu duydum. Modernizm'in eleştirilen noktaları vardı ama genel kanı işlevsel ve faydalı olduğu yönündeydi. Bu bağlamda Le'Corbusier Modernizm'in önemli temsilcilerinden biri olarak değer verilen bir figürdü. Konuyu buradan Corbusier'in "eşek yolu" metaforuna bağlayacağım.[1]

Corbusier insanların eşek yolarında yürümemesi gerektiğini söyler bu yüzden yolların insanlara uygun ve yakışır biçimde düz ve lineer ilerlemesi gerektiğini kabaca iddia ediyordu ve bu bağlamda pek çok modernist mimar da hâla bu görüşü sürdürür. Oysa Modernizm'in önemli diğer bir iddiası da işlevselliği sağlamayı amaçladığıdır. Burada benim fark ettiğim de şu oldu : insanlara ayrılan lineer ve düz yollar hiç bir zaman yaya olarak tasarımcının öngördüğü şekilde kullanılmaz. Dikkatinizi çektiyse yollar arasındaki refüjlerde ya da binalarınızın çevresindeki peyzaj düzenlemelerinin bir unsuru olan çimlerde her zaman kurallara uymayan insanların daha işlevsel olduğunu düşündüğü için sürekli kullandığı kendiliğinden oluşmuş, sürekli çiğnendiği için çıplak kalmış eşek yolu benzeri toprak yollar yer almaktadır. Modernizm'in çizdiği yollara uymayan insanlara kural tanımaz, saygısız gibi yakıştırmalar yapabiliyoruz. Oysa kullanıcı sadece kendi için en işlevsel olanı seçiyor modern plancının görevi en işlevsel yolu çizmekken kendi çizdiği sınırlara insanın uymasını bekliyor. Bu bir eşekten feyz alarak kullanabileceğimiz bir örnek. Ama bir eşeğin yaşam alanıyla bir insanınki ;yaşam şartlarımızın ,beslenme biçimlerimizin vb. durumların farklı olmasından ötürü ortaklaşamaz.

Yürümek eşek ve insan arasındaki ortak bir işlev. Bir kuşla ev tasarımı konusunda ortak bir işlevi taşıyabilirken bir maymunla küçük problemleri çözme konusunda benzerlik bulabiliriz. Kelimelerimi toplayacak olursam, makro ölçekte baktığımızda tüm biyosferle paylaştığımız işlevler genel bir evrimsel biyoloji çatısında toplanırken daha insana özgü niş davranışların ya da değişim paternlerinin kültür evrimi gibi ayrı bir kategorisinde incelenmesi daha faydalı veriler üretecektir.

Tüm Reklamları Kapat

Sonuç olarak büyük ve çok geniş olan her alan işlevselliği arttırmak için nişleşmeye ve bölünmeye gidebilir. Bence evrim biyolojisi de bunu yaşayabilecek kadar geniş ve kapsamlı bir konu ki böyle bir alan varsa bu da insanın evrimsel sürecinin bir çıktısı olabilir. Eğer bu işlevsel bir metod değilse zamanla ölmeye mahkum bir alan olacaktır.

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaşım
Mery West
Mery West
50.7K UP
Paylaşan 4 saat önce
Bu mesajinizi daha once okumustum ama simdi tekrar okudum bir sene gecti uzerinden sizin gibi bu kadar guzel bir anlatim dili olan ogretmen gormedim sizin gibi ogretmenleri gordukce umudum artiyor aldigim en iyi motivasyonlardan biri umarim ogrencileriniz de bunun farkindadir saygilar tekrardan🙏🏻
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Enes Demir
Enes Demir
20.7K UP
Bende lise öğrencisiyim ve sık sık araştırırım bu tür konuları 4 saat önce Sen de Cevap Ver

Açıkcası ben sayısal gibi derse hiç çalışmak istemem ve özellikle de hiç sevmediğim bir işi yapmak hiç içimden gelmez ama küçükken iyi bilirim ki sayısalla ve özellikle de matematik ile aram oldukça iyiydi. Bunun en temel sebeplerinden birisi de ''sıkılıyor'' olmamdı. İnsan ne zaman sıkılmaya başlarsa odaklanamadığı bir işe bile ister istemez bağlanabiliyor çünkü elde yapıcak bir şey kalmıyor, eğer ki teknolojiyle iç içeyseniz ne yapın edin kısın çünkü çok da güçlü canlılar değiliz. Kaç kere belirlediğim hedefleri bozmuşluğum vardır. Bu tıpkı mutfağa girersiniz bir biskuvi vardır ve ikinci veya üçüncü girişinizde yüzüne bile bakmazken 4. girişinizde hemen yemeniz gibidir.

Yeterince soru çözme derken neyi kastettiğinize karşıt bir fikrim yok çünkü abartı derece de çözmeye çalışıyorsanız yapmayın. Ben en sevdiğim oyunu oynarken bile belirli bir saatten sonra öfleyip pöflüyorum çünkü temel aynı yine sayılar görüyorsun ve bu da seni bunaltıyor. Farklı şeyler deneyebilirsin sayısala yakın ama ayrı hissettiren türden şeyleri

Tüm Reklamları Kapat

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close