Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Gönderiler
Nanoteknoloji
Hayatta Kalma
Einstein
Manyetik
Kültür
Periyodik Tablo
Çocuklar
Biyokimya
Güç
Astrofotoğrafçılık
Genel Görelilik Teorisi
Antik Dna
Sağlık
Zeka
Ecza
Hastalık Dağılımı
Okyanus
Ekonomi
Eşcinsellik
Karanlık Enerji
Bitkiler
Kuantum Mekaniği
Bir
Popülasyon
Güve
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Güncel Bilim Haberleri
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Rastgele Soru
Ece Müker
Ece Müker
571.0K UP
12 Mayıs 2023
Bowman tarafından Antarktika'yı çevreleyen bir NASA balonundan paylaşılan bir kayıt, sürekli iç çekişe benzeyen çarpışan okyanus dalgalarının kızılötesi sesini içeriyor. Ancak diğer çıtırtıların ve hışırtıların kaynağı bilinmiyor. Bowman, stratosferde, "bazı uçuşlarda saatte birkaç kez meydana gelen gizemli ses ötesi sinyaller var, ancak bunların kaynağı tamamen bilinmiyor" dedi.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gündem
Güncel Bilim Haberleri
Ece Müker
Ece Müker
571.0K UP
5 saat önce
Astrofotoğrafçı Andrew McCarthy, bir paraşütçünün siluetini tam Güneş yüzeyiyle hizalayarak sıra dışı bir görüntü elde etti. “The Fall of Icarus” adı verilen fotoğraf, 93 milyon kilometre uzaktaki Güneş’in alevli yüzeyi üzerinde süzülüyormuş gibi görünen bir paraşütçüyü gösteriyor.

Görüntünün oluşması için McCarthy ve YouTuber paraşütçü, zamanlama, konumlama ve lens hizalaması üzerine ince hesaplamalar yaptı. Fotoğraf, optik açıdan tamamen bir perspektif hizalaması olsa da, Güneş diski ile paraşütçünün birkaç kilometrelik irtifada aynı görüş hattına oturması oldukça zor bir planlama gerektiriyor.

Fotoğrafın dikkat çekmesinin nedeni, hem Güneş yüzeyinin yüksek çözünürlüklü yapısal detaylarını hem de paraşütçünün net siluetini aynı karede birleştirmesi. McCarthy, bu tür hizalamaların nadiren mümkün olduğunu belirtiyor.

Güneş etkinliğinin arttığı 2025 döneminde çekilen kare, hem gök fotoğrafçılığı hem de zorlu hizalama teknikleri açısından örnek bir çalışma olarak değerlendiriliyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
571.0K UP
5 saat önce
Araştırmacılar, Sibirya’da 39.000 yıl önce ölmüş genç bir yünlü mamuttan bugüne kadar elde edilen en eski RNA’yı çıkarmayı başardı. Yuka adı verilen mamutun ön bacak kas dokusundan izole edilen RNA, ölüm anına yakın dönemde aktif olan genleri ve hücresel stres izlerini ortaya koydu.

DNA ve proteinlere kıyasla çok daha kırılgan olan RNA’nın bu kadar uzun süre korunabileceğinin gösterilmesi, antik organizmaların biyolojisini daha detaylı inceleme olanağı sağlıyor. Çalışma, RNA’nın hangi genlerin açılıp kapandığını gösteren işlevsel veriler sunduğunu doğruladı ve eski DNA araştırmalarını tamamlayan yeni bir analiz katmanı ekledi.

Sibirya’daki kalıcı don koşulları RNA’nın korunmasında kritik rol oynadı. Uzmanlara göre uygun çevresel koşullar sağlandığında daha da eski örneklerden RNA elde etmek mümkün olabilir. Bu bulgu, Buzul Çağı megafaunasının hücresel düzeyde nasıl çalıştığını anlamak için yeni bir araştırma kapısı açıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
571.0K UP
1 gün önce
Cornell ve Stanford üniversitelerinden araştırmacılar, atom kalınlığındaki moiré malzemelerin ışığa verdiği ultra hızlı yapısal tepkiyi ilk kez doğrudan gözlemledi. Nature’da yayımlanan çalışma, femtosaniye ölçeğindeki lazer darbelerinin malzemede geçici bir “bükülme–geri açılma” hareketi başlattığını gösteriyor.

Ultrafast electron diffraction (ultra hızlı elektron difraksiyonu) tekniğini kullanan ekip, WSe₂/MoSe₂ gibi 2D katmanların ışıkla tetiklenen ritmik bir bükülme hareketi yaptığını, atomların her moiré hücresi içinde dairesel bir dans sergilediğini ortaya koydu. Cornell’in geliştirdiği yüksek hassasiyetli EMPAD dedektörü, bu atomik hareketleri bulanıklaşmadan kaydedebilen tek sistem oldu.

Sonuçlar, moiré süperörgülerdeki atomik düzenin sabit olmadığını, ışıkla dinamik şekilde değiştirilebildiğini gösteriyor. Araştırmaya göre bu tür kontrol mekanizmaları, gelecekte süperiletkenlik, kuantum manyetizması ve kuantum elektronik uygulamalarında gerçek zamanlı ayarlamalar yapılmasının önünü açabilir.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
571.0K UP
1 gün önce
Bielefeld Üniversitesi'nden Lukas Böhme ve ekibi, Güneş Sistemi'nin uzaydaki hareket hızının standart kozmoloji modelinin öngördüğünden 3,7 kat daha yüksek olduğunu gösteren yeni bir analiz yayınladı. Fiziksel Review Letters’ta yer alan çalışma, radyo galaksilerinin gökyüzündeki dağılımındaki dipol anizotropisini kullanarak yapılan en hassas ölçümlerden birini içeriyor.

Araştırmacılar, LOFAR başta olmak üzere üç büyük radyo teleskobundan elde edilen verileri, radyo galaksilerinin çoklu bileşenlerini dikkate alan yeni bir istatistiksel yöntemle analiz etti. Sonuçlar, beş sigma üzerindeki sapmayla yüksek istatistiksel güvenilirlik sağladı.

Bu bulgu, ya Güneş Sistemi’nin hareketinin standart modele göre yanlış hesaplandığını ya da radyo galaksilerinin dağılımının sanılandan daha az homojen olduğunu gösteriyor. Daha önce kuazarlarla yapılan ölçümlerde de benzer bir sonuç elde edilmişti, bu yüzden olasılık bir ölçüm hatası değil, evrenin büyük ölçekli yapısıyla ilgili gerçek bir özellik olabileceği yönünde.

Çalışma, kozmolojinin temel varsayımlarını yeniden değerlendirmeyi gerektiren önemli bir gözlemsel ipucu sunuyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
571.0K UP
2 gün önce
Bilim insanları, Pangaea süperkıtasında yaşamış, modern timsahların erken bir atası olan Tainrakuasuchus bellator adlı yeni bir tür keşfetti. Yaklaşık 240 milyon yıl önce yaşayan bu zırhlı sürüngen, hem timsah hem de dinozor özellikleri taşıyordu. İsminin anlamı “savaşçı timsah” olan tür, kalın kemik plakalarla kaplı bir bedene ve güçlü uzuvlara sahipti.

Keşif, Triyas döneminin ortalarında, dinozorların ortaya çıkmasından hemen önce yaşamış bu türün, erken sürüngen evrimi hakkında önemli ipuçları sunduğunu gösteriyor. Araştırmacılar, Tainrakuasuchus’un dinozorlarla benzer bir duruş ve yürüyüş biçimine sahip olmasının, timsahların evrimsel tarihinde karasal yaşama uyumun sanılandan daha erken gerçekleştiğini ortaya koyduğunu belirtiyor.

Fosil kalıntıları, bu “zırhlı savaşçının” yalnızca güçlü bir avcı değil, aynı zamanda gezegenin en eski yarı kara-yarı sucul yırtıcılarından biri olduğunu da gösteriyor. Bu bulgu, timsahların evrimsel kökenlerinin dinozorlardan çok daha karmaşık ve çeşitlenmiş bir geçmişe sahip olduğunu yeniden gündeme getirdi.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close