Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Stanford Üniversitesi'nden araştırmacılar, holografik görüntüleme kullanarak artırılmış gerçeklik başlığı geliştirdi. Bu başlık, sıradan bir gözlük gibi görünen camlar üzerine tam renkli, 3D hareketli görüntüler yansıtabiliyor. Araştırmacılar, bu teknolojinin oyun, eğlence, eğitim ve öğretim gibi alanları dönüştürebileceğini belirtiyor.
ilUniversitat Autonoma de Barcelona tarafından yürütülen yeni bir araştırma, ilk kez nörogörüntüleme teknikleri kullanarak hamilelik döneminde kadın beynindeki değişimleri inceledi. Çalışma, hamilelik sırasında beynin toplam gri madde hacminin %94'ünde değişim olduğunu ve özellikle sosyal bilişle ilgili bölgelerde gri maddenin yaklaşık %5 azaldığını gösterdi. Araştırmacılar, bu değişikliklerin östrojen hormonlarındaki dalgalanmalarla yakından ilişkili olduğunu ve doğum sonrası dönemde kısmi iyileşme görüldüğünü belirledi. Çalışma, anne beyninin nörobiyolojisini anlamada önemli bir kaynak sunuyor ve gelecekteki araştırmalar için temel oluşturuyor.
Santa Fe Institute araştırmacıları, toplumsal uyum ve uyumsuzluğun kültürel özelliklerin yayılmasını nasıl etkilediğini açıklayan yeni bir matematiksel model geliştirdi. Geleneksel yaklaşımların aksine, bu model bireylerin ortalama değerlere değil, kümelenmiş özelliklere yöneldiğini gösteriyor. Simülasyonlar, uyumun her zaman homojenliğe yol açmadığını, uyumsuzluğun ise kutuplaşmayı artırabileceğini ortaya koydu. Model, oy verme davranışları ve sosyal medya trendleri gibi toplumsal örüntüleri anlamak için yeni bir çerçeve sunuyor.
Scientific Reports'ta yayınlanan yeni bir araştırma, Efes'te bulunan ve uzun süre Kleopatra'nın kardeşi 4. Arsinoë'ye ait olduğu düşünülen kafatasının aslında 11-14 yaşlarında bir erkek çocuğa ait olduğunu ortaya çıkardı. Genetik analizler ve mikro bilgisayarlı tomografi incelemeleri, İtalya veya Sardinya kökenli olan çocuğun bilinmeyen bir gelişim bozukluğundan muzdarip olduğunu ve M.Ö. 36 ila 205 yılları arasında yaşadığını gösterdi. Araştırmacılar, çocuğun üst çenesinin yeterince gelişmemiş olması ve kafatasındaki asimetrinin D vitamini eksikliği veya Treacher Collins sendromu gibi rahatsızlıklardan kaynaklanmış olabileceğini düşünüyor.
Nature dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, 2000 yıllık genomların analiziyle Demir Çağı İngiltere'sinde kadınların toplumsal ağların merkezinde yer aldığını ortaya koydu. Durotriges kabilesine ait 50'den fazla eski genom incelendiğinde, çoğu bireyin anne soyunun tek bir kadın ataya dayandığı ve erkeklerin evlilik sonrası eşlerinin topluluklarına katıldığı tespit edildi. Genetik ve arkeolojik kanıtlar, kadınların sosyal ve siyasi açıdan güçlü olduğunu, toprakların kadınlar aracılığıyla miras alındığını gösteriyor. Bu matrilokal sistem sadece Dorset bölgesiyle sınırlı kalmayıp, tüm İngiltere'de yaygın bir olgu olarak karşımıza çıkıyor.
Brezilya'nın Serra da Capivara Ulusal Parkı'ndaki kapuçin maymunları üzerinde yapılan yeni bir araştırma, sosyal öğrenmede hoşgörünün kritik rolünü ortaya koydu. Araştırmacılar, kapuçinlerin parazit arama veya oyun oynamak gibi ortak faaliyetlerde bulunduğunda, yeni becerileri grup arkadaşlarından daha kolay öğrendiğini gözlemledi. Çalışmada, iki farklı kapuçin grubu dokuz ay boyunca gözlemlendi ve sosyal öğrenmenin grup büyüklüğü ve yapısına göre değiştiği tespit edildi. Araştırma, kapuçin maymunları gibi sosyal hayvan gruplarındaki davranışsal farklılıkların nedenlerinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
Şikayet
Et
Mantık Hatası
0
Paylaş
Alıntıla
Alıntıları Göster
Paylaşım Görseli Oluştur
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Evrim Ağacı ile 2024'te de Türkiye'de bilim farkındalığını artırın!
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
Türkiye'nin en büyük bilim platformu olarak, 2024'te de bilim iletişimini güçlendirmeye devam etmek istiyoruz. Evrim Ağacı, sizin gibi bilimseverlerin desteğiyle büyüdü ve büyümeye devam ediyor. Sizlerin maddi desteği bizim için çok değerli. 2024 yılında da bu destekle bilimi daha geniş kitlelere yayabiliriz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“Gelişimin hem hızlı hem de kolay olmadığını çok küçük yaşlarda öğrendim.” Marie Curie
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen
desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).