Bu haftanın bilim haberleri, evrenden insanlık tarihine kadar uzanan çarpıcı keşifleri bir araya getiriyor. Astronomlar, Dünya’dan yaklaşık 140 milyon ışık yılı uzaklıkta şimdiye kadar bilinen en büyük dönen kozmik yapıyı keşfetti. Samanyolu’ndan daha geniş olan bu dev kozmik filament, 14 galaksiden oluşan bir zincirle bağlantılı ve saniyede yaklaşık 110 kilometre hızla dönüyor. Keşif, evrenin büyük ölçekli yapılarının nasıl oluştuğuna dair yeni sorular doğuruyor.
Yeryüzünde ise genetik çalışmalar, güney Afrika’da yaşayan bir insan topluluğunun yaklaşık 100 bin yıl boyunca büyük ölçüde izole kaldığını ortaya koydu. 10 bin yıla kadar eski iskeletlerden elde edilen veriler, bu grubun modern insanlardan belirgin biçimde farklı bir genetik yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Arkeoloji cephesinde Çin’de keşfedilen binlerce kafatası içeren büyük bir çukur ve Yunanistan’da bulunan ters taçlı bir kadın mezarı, geçmiş toplulukların ritüellerine dair alışılmışın dışında ipuçları sunuyor.
Modern döneme ait çevre araştırmaları ise Çin’deki “Yeşil Duvar” ağaçlandırma projesinin çölleşmeyi yavaşlatırken yağış ve su döngüsünü değiştirerek bazı bölgelerde su seviyelerini düşürdüğünü gösteriyor. Uzaydan gelen haberlerde ise Güneş’e yaklaşırken parlaklığı artan yıldızlararası kuyruklu yıldız 3I/ATLAS’ın yüzeyinde “buz volkanlarını” andıran püskürmeler gözlemlendi. Tüm bu gelişmeler, bilimin hem geçmişi hem de evreni anlamada yeni pencereler açtığını ortaya koyuyor.