Raşomon: 12.yüzyıl Kyoto'sunda, işsiz bir uşak, terkedilmiş Raşomon kapısında saklanırken, ölülerin saçlarını peruk yapmak için toplayan yaşlı bir kadınla karşılaşır. Kadının, hayatta kalmak için yaptığı bu eylemi meşrulaştırması, uşağın ahlaki değerlerini sorgulamasına neden olur. Bu karşılaşma, uşağın kendi hayatta kalma stratejisini yeniden değerlendirmesine yol açar.
Çalılıkların Arasında: Bir samurayın öldürülmesi ve eşinin tecavüze uğraması olayını, farklı tanıkların çelişkili ifadeleriyle anlatır. Her tanık, olayları kendi bakış açısıyla aktarır, bu da gerçeğin ne olduğunu belirsiz kılar. Akutagawa, bu öyküde, gerçeğin göreceliğini ve insanın kendi çıkarları doğrultusunda gerçeği nasıl çarpıtabileceğini sorgular.
Burun: Rahip Zenchi Naigu'nun, aşırı uzun burnunu kısaltma çabası ve sonrasında yaşadığı içsel değişimi anlatır. Burnunun kısalmasıyla toplumun alay konusu haline gelen rahip, bu durum karşısında öfke duyar. Akutagawa, bu öyküde, insanın dış görünüşüne verilen önemin ve toplumun algısının birey üzerindeki etkisini hicivli bir dille işler.
Cehennem Tablosu: Usta ressam Yoshihide, cehennemi tasvir eden bir tablo yapmak için, kendi kızının acı çekmesini göze alır. Sanat uğruna ahlaki sınırları zorlayan Yoshihide'nin hikâyesi, sanatın sınırları ve sanatçının sorumlulukları üzerine derin bir sorgulama sunar.
Sonbahar Dağları: İki sanatseverin, var olduğuna inandıkları ancak kimsenin görmediği bir tablo üzerine yaptıkları sohbeti anlatır. Bu öykü, sanatın algılanışı, estetik değerler ve hayal gücünün gücü üzerine düşündürür.
Ejderha: Bir rahip, şaka amacıyla tapınakta bir ejderhanın göğe yükseleceğini duyurur. Ancak, belirlenen gün ve saatte gerçekten bir ejderha göğe yükselir. Bu olay, inanç, algı ve gerçeklik arasındaki sınırları sorgular.
Ölüm Kütüğü: Anlatıcının, tanıdığı kişilerin ölüm kayıtlarını tutması ve bu süreçte yaşadığı duygusal değişimleri konu alır. Ölümün kaçınılmazlığı ve insanın bu gerçeğe tepkisi üzerine derinlemesine bir iç gözlem sunar.
Oyuncak Bebekler: Bir çocuğun, oyuncak bebeklere duyduğu bağlılık ve bu bebeklerin onun hayatındaki yeri anlatılır. Masumiyet, kayıp ve çocukluk anıları üzerine duygusal bir öyküdür.
Tütün ve Şeytan: Bir adamın, tütün içme alışkanlığı nedeniyle şeytanla yaptığı pazarlığı ve sonrasında yaşadığı pişmanlığı konu alır. Alışkanlıkların insan üzerindeki etkisi ve ahlaki seçimler üzerine düşündürür.
Raşomon: 12.yüzyıl Kyoto'sunda, işsiz bir uşak, terkedilmiş Raşomon kapısında saklanırken, ölülerin saçlarını peruk yapmak için toplayan yaşlı bir kadınla karşılaşır. Kadının, hayatta kalmak için yaptığı bu eylemi meşrulaştırması, uşağın ahlaki değerlerini sorgulamasına neden olur. Bu karşılaşma, uşağın kendi hayatta kalma stratejisini yeniden değe
... Daha fazla göster