Dave'i (özellikle de bilim dışı saçma sapan argümanları detaylıca ve *acımasızca* çürütmesini) izlemek bende çok tuhaf hisler uyandırıyor: Bir yandan dilinin ve zekasının kıvraklığına hayran kalıyorum, diğer yandan iyi ki Evrim Ağacı'nda milletin saçma sapan argümanlarını çürütme çabasına girmiyoruz diyorum. :) Bundan yıllar önce ara sıra böyle laf dalaşlarına ve tartışmalara girerdim tabii ama ne kadar büyük bir zaman kaybı olduğunu sonradan öğrendim. Bilime karşı olanlar, "öğrenmek için"... Daha fazla göster
Dave'i (özellikle de bilim dışı saçma sapan argümanları detaylıca ve *acımasızca* çürütmesini) izlemek bende çok tuhaf hisler uyandırıyor: Bir yandan dilinin ve zekasının kıvraklığına hayran kalıyorum, diğer yandan iyi ki Evrim Ağacı'nda milletin saçma sapan argümanlarını çürütme çabasına girmiyoruz diyorum. :) Bundan yıllar önce ara sıra böyle laf dalaşlarına ve tartışmalara girerdim tabii ama ne kadar büyük bir zaman kaybı olduğunu sonradan öğrendim. Bilime karşı olanlar, "öğrenmek için" soru sormuyorlar, "gerçeğe ulaşmak için" eleştiri üretmiyorlar. Kafalarına koydukları ve halihazırda aksi yönünde fikir değiştirmeleri mümkün olmayan inançlarını başkalarına kabul ettirmek için bilime savaş açıyorlar. Bunlarla rasyonalite ile savaşmak (bence) ya çok zor ya da imkansız. Bunu düşünmek, Dave gibilerin varlığına biraz da minnet duymama neden oluyor. Onun detaylı izahlarını ve akla hayale gelebilecek en saçma argümanları bile bilimle lime lime edişini izlemek resmen bende strese neden oluyor, Dave (veya diğer bilim anlatıcıları) kıymetli zamanlarını kaybediyor gibime geliyor ve geriliyorum. Her bilim anlatıcısı her şeye ve her çılgına (ve ipe sapa gelmez iddialarına) yetişemez. Ayrıca her bilim iletişimcisi belli konularda diğerlerinden daha iyidir. Bilim iletişiminin Dave gibi sahtekar avcılarına ihtiyacı var. İyi ki var, yolu açık olsun.