Efsaneye göre Napolyon'un askerlerinin tüm kıyafetlerinin düğmeleri kalaydan oluşuyordu. Kalay hastalığı olarak bilinen ve kalayın düşük sıcaklarda allotropik dönüşümüyle birlikte toz olup ufalanmasına sebep olan bu kimyasal değişim askerlerin başını fena halde belaya sokacaktı. Askerler kışın acımasız sıcaklıklarına karşı savunmasızlardı. Düğmeleri toz olup ufalanan askerler önlerini ilikleyemedikleri için bu soğuk hava onları zayıf düşürdü ve çekilmeye zorladı. Oldukça popüler olan bu hikayenin önünde çok fazla engel var. Kalayın allotropik dönüşümünün Rusya'nın dondurucu soğuklarında bile çok yavaş ilerleyen bir süreç olduğunu biliyoruz. Ayrıca kalay hastalığı o dönemde de biliniyordu ve Napolyon gibi biri bunu düşünürdü.Kalayın pahalı olması ve o dönemlerde bu dönüşümü geçirebilecek saflıkta üretilememesi gibi durumlarda yazarın değindiği noktalardan bazıları. Ancak bu hikayenin gerçek olduğunu ele alalım ve Fransızların kemik düğmeler kullanıp topraklarını doğuya doğru genişeltmeye devam ettiğini düşünerek, bugün yaşayacağımız dünyanın nasıl bir yer olacağını hayal etmeye çalışalım. Bu düşünce kitapta ele alınan her bir molekül için tekrar edecek ve günlük hayatta kulandığınız maddelere farklı bir bakış açısıyla bakmanızı sağlayacak.
İki atomun etkileşimi kadar basit bir olay bazen tarihin akışını değiştirecek olaylara neden olabiliyor. Günümüzde kullanmaya alıştığımız basit maddelerin insanlık tarihine nasıl yön verdiğine,sosyolojik yapımızı nasıl etkilediğine şaşıracaksınız! Bu maddelere tarihi değiştirecek güçlerini veren kimyasal yapılarını,aynı anda, incelemek ise kitabı daha bir sürükleyici yapıyor. Yazar, bu kelebek etkisini anlatan eski bir İngiliz çocuk şarkısına kitabın başında yer vermiş.
Bir mıh yüzünden nal elden gitti.
Bir nal yüzünden at elden gitti.
Bir at yüzünden atlı elden gitti.
Bir atlı yüzünden savaş elden gitti.
Savaş kaybedilince krallık elden gitti.
Hepsi bir nal mıhı yüzünden olup bitti.
(Bu şarkı aklımıza "Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır, bir at bir er kurtarır, bir er bir
memleket kurtarır." atasözünü getirebilir ve tarihte çeşitli varyasyonları kullanılmıştır örneğin:
Jean Molinet les faictz et dictz "Sadece bir çiviyle iyi bir at kaybedilir."
Freidank Bescheidenheit "Bilgeler bize bir çivinin bir nal, bir nalın bir at, bir atın bir adam, bir adamın bir kale olduğunu, savaşabilecek bir kale olduğunu söylerler."
William Shakespeare Richard III "Bir at, bir at, bir ata krallığım"
Benjamin Franklin Poor Richard's Almanack )