Asılnda kitabın konusunu tek bir soru özetliyor: Tarihöncesi insanları neden mağaraların duvarlarına resimler yaptılar?
Yazının olmadığı bu çağlarda, hangi nedenlerle karanlık ve tehlikeli mağaraların derinliklerine inerek, bu etkileyici resimleri yapma ihtiyacını duyduklarının kesin bir cevabı yok... Bu hala büyük bir gizem... Kitabı çekici kılan da biraz bu bilinmezlik hali.
Mağara sanatı arkeolojisi üzerine ön plana çıkan dört teori üzerinde durulmuş: Av büyüsü, kabile totemleri, mitsel anlatılar ve şamanlar teorisi... Her biri birbirinden ilginç ve iyi düşünülmüş bu teoriler ister istemez okuyucunun da düşünce dünyasını ateşliyor. Kitabın yazarı Gregory Curtis'in de mağaralardaki deneyimlerini oldukça başarılı bir şekilde aktardığı bölümler mevcut. Okurken zaman zaman sizde o mağaralarda dolaşıyor gibi oluyorsunuz. Kitapdaki resimlerin renkli görsellerinin olduğu sayfalar da oldukça yardımcı oluyor. Ne yazık ki kitabın yazarının da belirttiği gibi bu teorilerin hiçbirini ispatlamak mümkün değil. Onbinlerce yıl önceye gidip bakmak gerekiyor. Bir zaman yolculuğu teknolojisi geliştirilirse belki ama buna da fizik yasaları müsade etmiyor. Şamanlar teorisinin detaylı olarak anlatıldığı Mağaradaki Zihin kitabı ile arka arkaya okunursa daha pekiştirici olacaktır. Arkeoloji, antropoloji ve sanat seven herkes için...