Esere geldiğimizde, yine okuması zaman zaman oldukça güç olan bir metindi çünkü bunlar aslında felsefi metinler ve terminolojiye ya da atıflara aşina olmadığında metni anlamak için durmak ve efor sarf etmek gerekiyor. Benzer düşüncelerde olduğum için bazı noktaları kaçırsam da metnin genelini kapıyorum ve bakış açımı genişletiyor. Baudrillard eserinde çağdaş toplumun bir orji sonrası durumuna adapte olmakta olduğunu iddia ediyor. Bu noktada eserin 90'larda yazıldığını vurgulamak isterim. İşte medeniyetten tam bu kadar gerideyiz. Neyse, aklınıza gelebilecek her alanda mutlak bir özgürleşme yaşanmakta olduğunu ama bunun sanıldığı gibi olumlu ya da istenen bir şey olmayacağını belirtiyor. Bu aşırı olumluluk haliyle kanserleşen vücut arasında ciddi bir analoji kurarak teorisini ilerletir. Eğer karıştırmıyorsam Looking Awry kitabı üzerine iyi oldu çünkü o da bu aşırı kopyalaşan çağdaş yaşama vurguda bulunuyordu. Artık klon gibi çoğalan Batı toplumu prensiplerinin dünyayı ve ilişkileri aslında nasıl yokoluşa götürdüğünü ve bildiğimiz ölüm kavramının önemini anlatıyor. Buradan ilişkiler için gerekli olacak egzotizm kavramını oturtuyor. Tek cümlelik finali beni akademik olarak çarptı diyebilirim. "Öteki, kendimi sonsuza dek yinelememi engelleyendir". Yani varlığımızın kanserleşmesini engelleyen, öteki'den gelen yapay da olsa yabancılık hissi yaşamamızı sağlayan tek şey.