Marcus Aurelius’un yazmış olduğu Kendime Düşünceler adlı kitabı hakkında konuşacağız.
Aynı zamanda Roma İmparatoru olan Aurelius, Germen kabilelerine düzenlediği akınlar süresince yazmış olduğu bu kitapta elinde bulundurduğu gücün etkisine girmeme, gücün onu değil onun gücü kontrolü alına almaya çalıştığı süreci ve daha nicesini anlatan Aurelius, bizlerede Stoa felsefesinin en önemli eserlerinden olan bu yazıları miras bırakmıştır.
Kitaptaki vurgulanan kısımlara geçmeden önce, Aurelius’un Doğa ve İyi-Kötü görüşünden bahsetmekte fayda var. Eğer bir şey doğaya uygunsa iyi, doğaya aykırı ise kötüdür. Kitapta bu fikir üzerinden yazılmıştır.
Kitapta başlıca geçen ve özellikle vurgulanan birkaç kısım var.
1- Bütün insanların bir arada yaşaması gerektiği üzerine.
Aurelius kitabında sıkça insanların bir bütün içinde yaşamasını, doğaya uygun olan yöntemin bu olduğunu aksinin ise doğayla çelişeceği ve bu sebepten dolayı kötü olacağını düşünür.
2- Ölüm üzerine.
Ölüm ile ilgilide çok değerli görüşleri vardır, ölümü doğanın bir parçası olarak görür, nasıl bir meyve yere düşüp atomlarına ayrılıp başka şeylere dönüşüyorsa ölümde tıpkı öyledir, ölüm aslında bir son değil, tıpkı doğum ve yaşam gibi doğal bir süreçtir, kişi öldükten sonra yok olmaz, sadece başka bir forma dönüşür, ruhu ise var olmaya devam eder.
3- İyilik ve Kötülük üzerine
Aurelius hiç kimsenin kötü olmadığına, kötülüğün sadece cahillikten ve erdemsizlikten kaynaklandığını düşünür. Böyle biriyle karşılaşıldığında ona hoşgörülü ve sabırlı davranmayı öğütler. Eğer karşıdakinin bu davranış ve tutumları bireyi rahatsız ediyorsa onu düzeltmesini, doğrusunu öğretmesi gerektiğini söyler.
4- Yönetici Akıl üzerine.
Yazarın bir yandan bir imparator,yönetici olması dolayısıyla Yönetici Akıl ismini verdiği, hem kendimizi hemde başkalarını kontrol etmemizi, iyiye ve doğruya sürüklememizi sağlayan bir ruh olduğunu savunur.
5- Erdemli ve Mütevazi yaşam üzerine.
Aurelius, kişinin erdemli ve mütevazi bir hayat yaşaması, lüksten ve gösterişten uzak durması gerektiğini söylemiştir. Kendiside saraylardan her zaman uzak durmuş, hücre odasına benzer bir yerde çalışmalarını sürdürmüştür. Kişi nekadar az şeye sahipse okadar mutlu ve özgür olacağını düşünür.
6- Zaman, Geçmiş ve Gelecek üzerine.
Sadece şimdiki zamana, şuana sahip olduğumuzu, geçmişin artık elimizde olmadığını, geleceğide kontrol edemeyeceğimiz için geçmiş ve gelecek üzerine kaygılanmayı gereksiz bulmuş. Elimizde olan şimdiki zamanın kıymetini bilmemiz gerektiğini öğütler.
7- Yazgı üzerine.
Yazgının varlığına ve ona karşı gelmememiz gerektiğini düşünür. Yazgısına karşı gelen doğayada karşı gelmiş demektir. Bir kişinin başına “iyi” veya “kötü” birşey gelmişse bunun yazgısından dolayı olduğunu dolayısıyla doğaya uygun, iyi veya kötü olamayacağını söyler.
8- Yargı üzerine.
Bir insan bir olayı “iyi” veya “kötü” olarak sınıflandırıyorsa bu o olayın iyi veya kötülüğünden değil, kişinin o olay üzerindeki yargısından dolayıdır. Bu sebepten ötürü kişinin mantıksal, rasyonel ve doğaya uygun olmayan yargılardan kaçınması hatta hayal gücünü öldürmesi gerektiğini düşünür, dış dünyada kötü bir şey olmaz, onu kötü yapan bizlerin yargılarıdır.
9- Özgür İrade üzerine.
Aurelius, özgür iradenin önemini sıkça vurgulamış, kişinin başkalarının görüşüne ve düşüncelerine bağlı olmaksızın kendi doğasına ve mantığına göre hareket etmesini söylemiştir. Kendi aklına göre hareket edene Tanrıların ona yol göstereceğini söyler.
10- Görev üzerine.
Eğer bir işimiz veya görevimiz var ise onun ertelenmemesi gerektiği, başımıza neyin ne zaman geleceğini öngöremediğimizden dolayı direkt olarak şuan yapılması gerektiğini düşünür.
11- Logos üzerine.
Aurelius bildiğimiz kadarıyla Roma Politeizmi merkezli bir inanç sistemine inanıyordu. Ancak klasik Roma Politeizmi’nden farklı olarak evreni yöneten tek bir akıl ve düzene, Logos’a inanıyordu. Doğanın kendi içinde bir düzeni olduğunu savunup buna uygun yaşamanın önemini vurgulamıştır.
12- Zevk ve Duygular üzerine.
Zevkin peşinden koşmanın, ona kapılmanın bireyin aklını sağlıklı kullanmasını engelleyeceğinden dolayı ömür boyunca uzak durulması gerektiğini söyler. Aynı şekilde duygularımızda kontrol altına almamız gerektiğini onların etkisine kapılmamamız gerektiğini vurgular.
13- İntihar üzerine.
Aklın artık sağlıklı olarak kullanılamadığı, vücudun isteklerini bireyin yerine getiremediği durumlarda intiharı bir seçenek olarak görmüştür. Ona göre hayat erdemli yaşandıysa öylede bitmesi gerekir. Kişi dünyada daha fazla kalmaması gerektiğini düşünüyorsa intihar onun için kötü olmaz.
14- Aurelius ölümü üzerine ve kapanış.
İmparator bu notları yolculuğu boyunca kendine rehberlik etmesi için yazmış, ölümünden dakikalar önce ise sadık askerlerine ve oğluna bu notları vermiş onları ağlarken gördüğünde ise şunları demiştir.
“Üzülmeyin, ölüm de doğanın bir parçasıdır.”