Karamazov Kardeşler, dünya edebiyatının en çok okunan yazarlarından biri olan Dostoyevski’nin son baş yapıtıdır. Dostoyevski’nin hayatının zirve romanı olarak bilinir. Yazar çok önemli bir sahneyi anlatmaktayken, birden İvan Karamazov’un hasta yatağından yaptığı 15 sayfalık bir konuşmaya geçebilir. Burada bazı uzun metinler okuyucuyu sıkabilmektedir fakat bu konuşma metinleri Dostoyevski’nin insanın bilinçsel derinliğine ve doğasına ne kadar usta bir şekilde inebildiğini göstermektedir.
Dostoyevski bu romanında hayatının son döneminde, adeta yaşamı boyunca ruhunun derinliklerinden çıkardığı karakterleri, siyah, beyaz, kırmızı, yeşil ve mavi renklerde kağıda müthiş bir ustalık ile dökmekte. Her biri birbirinden farklı beş Karamazov kardeş ve hırslı, keyfine düşkün, aç gözlü, kaba ve çıkarcı olan ve romandaki Karamazov kardeşlerin babası olmasına rağmen, hiç birine doğru düzgün babalık yapmamış olan Fyodor Karamazov. Kitapta en çok dikkat çeken iki karakter var ve zaten kitaptaki olaylar genelde bu iki karakter arasında dönmekte ikisi arasında geçen diyaloglar kitabı felsefe anlamında zengin bir hale getiriyor: entelektüel, inançsız ve sinsi bir hastalığa yakalanan Ivan karamazov ve inançlı, yardımsever Alyoşa Karamazov. Dostoyevski’nin üç yaşında hayatını kaybeden oğlu Alyoşa’nın adını verdiği karakter. Her ne kadar hiçbir zaman kitabın başköşesine geçmese de, Dostoyevski için yerinin diğer karakterlerden ayrı olduğu gerçeği gözümüze batıyor kitap boyunca.
Karamazov Kardeşler ;felsefenin ve psikolojinin birbirine karıştırılıp sunulduğu, insanı düşünmeye sevk eden bir şaheser...
Dostoyevski bu romanında hayatının son döneminde, adeta yaşamı boyunca ruhunun derinliklerinden çıkardığı karakterleri, siyah, beyaz, kırmızı, yeşil ve mavi renklerde kağıda müthiş bir ustalık ile dökmekte. Her biri birbirinden farklı beş Karamazov kardeş ve hırslı, keyfine düşkün, aç gözlü, kaba ve çıkarcı olan ve romandaki Karamazov kardeşlerin babası olmasına rağmen, hiç birine doğru düzgün babalık yapmamış olan Fyodor Karamazov. Kitapta en çok dikkat çeken iki karakter var ve zaten kitaptaki olaylar genelde bu iki karakter arasında dönmekte ikisi arasında geçen diyaloglar kitabı felsefe anlamında zengin bir hale getiriyor: entelektüel, inançsız ve sinsi bir hastalığa yakalanan Ivan karamazov ve inançlı, yardımsever Alyoşa Karamazov. Dostoyevski’nin üç yaşında hayatını kaybeden oğlu Alyoşa’nın adını verdiği karakter. Her ne kadar hiçbir zaman kitabın başköşesine geçmese de, Dostoyevski için yerinin diğer karakterlerden ayrı olduğu gerçeği gözümüze batıyor kitap boyunca.
Karamazov Kardeşler ;felsefenin ve psikolojinin birbirine karıştırılıp sunulduğu, insanı düşünmeye sevk eden bir şaheser...
