İlk olarak "Plotinos’un felsefesi" detaylı biçimde ele alınıyor. Plotinos’un “Bir” kavramı, onun varlık hiyerarşisi ("Bir – Nous – Ruh") ve mistik tefekkür yoluyla Tanrı’ya yönelme anlayışı, metafiziksel derinliğiyle birlikte incelenmiş. Arslan, Plotinos’un sistemini Platon’un idealar öğretisinden türeterek geliştirdiğini ancak mistik ve dinsel bir ton kazandırarak onu farklı bir yöne evirdiğini başarılı biçimde aktarmış. Ardından, "Yeni-Platonculuğun Hıristiyanlıkla ilişkisi" üzerinde Augustinus gibi düşünürler aracılığıyla Yeni-Platonculuğun nasıl Hıristiyan felsefesine entegre edildiği, Tanrı anlayışındaki dönüşümler ve akılla inanç arasındaki denge çabaları dikkatlice analiz edilmiş. Bu yönüyle kitap, yalnızca felsefi değil, aynı zamanda "teolojik" bir perspektife de sahip.
Ahmet Arslan’ın yöntemi yine alışıldık şekilde net, didaktik ve akademik hassasiyet taşıyor. Karmaşık metafizik sistemleri bile anlaşılır kılan üslubu sayesinde okuyucu, bu dönemi yalnızca bilgi düzeyinde değil aynı zamanda düşünsel bir tecrübe olarak da içselleştirebiliyor.
Hem geç Antikçağ felsefesini hem de Hıristiyan düşüncesinin felsefi temelini anlamak isteyenler için eşsiz bir niteliğe sahip olarak karşımıza çıkan bu eser yine Arslan'ın elinden çıkma bir kitap. Döneme dair derinlikli ve açık bir bakış sunarak tarihsel düşünceyi aydınlatan ve okunmaması suç sayılması gereken bu kitaba bir göz gezdirmeniz gerekebilir. Ayrıca diğerlerini okuyup da serinin sonuncusunu kaçırmayın derim.