Kitaplar kaç derecede tutuşup yanar?
Bazen bilim kurgular sadece eğlendirmek için yazılmaz. Bazen de öğüt vermek yerine yazar, uzak gelecek üstünden düşündürmek ve bir şeyleri göstermek için bilim kurguyu seçer. Belki insanlar o zaman uyanabilir ve başka yollara bakabilirler. Başka insanların ‘uyurken’ ya da ‘düşünmezken’ neler yaptığını okursa ve kendiyle kıyaslarsa belki ters giden bir şeyler olduğunu anlarlar.
Kitapta Montag itfaiyecidir ama yangın söndürmez. İtfaiyecilerin görevi artık yangın başlatıp, yakıp ve küle çevirmektir. Bu zamanın yangını ise kitap okumak ve biriktirmektir. Bu acilen söndürülmesi gereken bir yangındır. İnsanlar, televizyonlarla çevrelenmiş duvarları ve yüksek hızlı arabalarıyla günün hiçbir saatini düşünerek geçirmez. İnsanlardan düşünmemeleri, sorgulamamaları ve okumamaları istenir. Çünkü bunlar insanın huzurunu bozmaktan başka işe yaramaz. Devlet bu gibi işleri üstleneceğini söyler ve halk da tamam der. Ama huzur bozacak birileri mutlaka vardır. Her dönemin hem savunucuları hem de aşırı karşıtları mutlaka olmuştur. Burada da Clarisse, Montag’ın içine bir kıvılcım atarak ortadan kaybolur ve Montag’ın içinde yangın büyümeye başlar.
Bazen bazı düşünceler ve sorular bizi rahatsız ediyorsa doğru yoldayız demektir.''Doğrusu, dünyada rahat yaşamak için aptal olmak lazım. Fakat aptal olmaktansa biraz daha rahatsız yaşamak daha iyidir bence...'' demiştir Sabahattin Ali bence de biraz rahatsız olmak aptal olmaktan çok daha iyidir.
Bu distopyada geçenler gerçekleşmesi yüksek ihtimaldedir. Farkında olmak, okumak da bizim elimizdedir. Kitap sunuşu ve arka kapak bayağı bir iddialı. İçindeki metaforlar çok derin ve yazarın her bir karakterde bir parçam var demesi de çok güzel. Yine de yeryüzünde bir kitap kalacak olsa bu kitap mı olur bilemiyorum. Ama mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu biliyorum:)