Temel sorunlarımızın başında gelen erteleme, depresyon, kaygı konularında bildiklerini ve bakış açısının nasıl değiştirilmesi gerektiğini kitaba yakışacak şekilde ertelemeden aktarmak istemiş. Bu sorunların, hakim kültürün çocuklarda oluşturduğu utanç ve suçluluk duygularının çocuklukta omnipotence (tüm-güçlülük) hissiyatının gelişmesine ket vurmasından kaynaklı olduğunu ve yaratıcılıkla direkt bağlantılı olduğunu iddia ediyor. Hatta depresyonun karşıtının ifade etme olduğunu (depression x expression) sanırım kendisinden öğrenmiştim. Aslında bunların bağlantısı Erikson'ın Psikososyal Gelişim Kuramı'nda bile görülüyor açıkça ama üstünden tekrar tekrar geçmek elzem. Nihan da konuşur bir şekilde sade bir dille ve kısa bölümler halinde bunları kendi hayatından örneklerle anlatıyor. Devrik cümleler kullanmasına da aslında şaşırmadım. Bu da sanırım nörolojik olarak ayrıksı beyinlerimizin bir yansıması. Ama bazen okumayı zorlaştırdığını eleştiri aldığımda bile fark etmemiştim.