Olumlu Yönleri ,Hodder’ın “dolanıklık” kavramı, insan-nesne ilişkisini tek yönlü bir üretim-tüketim çerçevesinden çıkarıp karşılıklı bağımlılık temelinde yeniden tanımlar. Bu, arkeolojik yorumlarda yeni bir açıklama zemini sağlar,Disiplinlerarası Yaklaşım,Sosyal teori, felsefe, ekoloji ve materyal kültür analizlerini bir araya getirerek arkeolojinin sınırlarını genişletir. Bruno Latour’un aktör-ağ teorisi ve Tim Ingold’un “dünyada olma” yaklaşımıyla benzer bir entelektüel çizgi izler.
Nesnelerin insani pratiklerdeki rolünü yeniden düşünmemizi sağlar; teknolojinin, tarımın, yerleşikliğin ve mülkiyetin insanı nasıl “bağımlı” hale getirdiğini ikna edici örneklerle açıklar.
Felsefi Derinlik,“Bağımlılık”, “kontrol kaybı” ve “bağlılık” gibi kavramları etik, varoluşsal ve ekolojik düzlemde ele alır. Bu, eseri salt arkeolojik bir incelemeden çıkarıp daha genel bir insan-doğa ilişkisi tartışmasına taşır.Olumsuz yönleri ise ağır ve Karmaşık Dil,somut Arkeolojik Verilerin Azlığı,