Çığır Açacak DNA Araştırması, Büyük Kedilerin Soyunun Tükenmesini Yavaşlatabilir!
Halen yaşayan aslanlardaki genleri çok eski aslan kalıntılarını ile karşılaştıran yeni bir çalışma, giderek azalan popülasyonları artırmak için bilim insanlarına yardımcı olabilir. Bir grup bilim insanı, aslan türü içerisindeki beş farklı coğrafik grubu tanımlamak için yaşayan ve soyu tükenmiş aslanların genetik işaretlerini ilk defa karşılaştırdı. Bulguları BMC Evolutionary Biology dergisinde geçen hafta yayımlandı.
Durham Üniversitesi liderliğinde müze hayvan bilimcileri Prof. Ian Barnes ve Richard Sabin’in de içinde olduğu araştırma ekibi, beş aslan grubunu Kuzey Afrikalı/Asyalı, Batı Afrikalı, Orta Afrikalı, Güney Afrikalı ve Doğu-Güney Afrikalı olarak tanımladı. Mevcut koruma politikaları ise sadece iki farklı coğrafi grup tanıyor.
Aslan DNA’sı içerisindeki genetik bilgi her bir popülasyonun kendine özgü özelliklerini tanımlıyor ki bu Richard Sabin’e göre aslanların giderek artan yok olma tehlikesinden nasıl korunacağının anlaşılmasında, koruma programları uygulamada ve hem vahşi hayatta hem hayvanat bahçelerinde yeniden çoğaltma için hayati öneme sahip. Sabin şöyle söylüyor:
Her bir grubun nasıl geliştiğini ve kendi yerel çevrelerine nasıl adapte olduğunu anlamamız gerekiyor. Bir bölgeyi rastgele herhangi bir yerden gelen aslanlarla yeniden nüfuslandıramazsınız, çünkü bu aslanlar bu bölgeye tamamen uyumsuz olabilirler.
Günümüzde sadece tek bir aslan türü (Panthera leo) bulunuyor ve o da Afrika ve Hindistan’da izole popülasyonlar halinde yaşıyor. Yaklaşık 124.000 yıl önce, geç buzul çağı döneminde, aslanlar gezegendeki en başarılı kara memelilerinden birisiydi, Panthera leo’nun Güney Afrika’dan Avrasya’ya ve Orta Amerika’ya kadar yayılan çok geniş bir coğrafi alanda pek çok alt grubu vardı.
Modern avcılık ve doğal yaşam alanlarının yok olması Hindistan’da ve batı ve Orta Afrika’daki aslanları ciddi şekilde soylarının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bıraktı. Geçtiğimiz 20 yılda Afrika’daki toplam aslan popülasyonunun yaklaşık yüzde 30’u kaybedildi.
Bu araştırmanın sonuçları, kalan aslan popülasyonunun yetersiz şekilde korunmasından ya da yanlış şekilde yönetilmesinden kaynaklanabilecek genetik çeşitliliğin potansiyel kaybının anlaşılmasında bilim insanlarına yardımcı olacak.
Ekip tarafından analiz edilen genetik veriler, modern aslanların Afrika’da geç buzul çağında ortaya çıktığını ve Afrika’daki iklim değişikliklerinin aslan popülasyonlarını, beş eşsiz coğrafi gruba yol açacak şekilde izole etmiş olabileceğini gösteriyor.
Afrika’daki nemli dönemler, tropikal yağmur ormanlarının ve savan ortamlarının büyümesine yol açtı ki bu durum bu tip yaşam ortamlarında yaşamaya iyi adapte olmayan aslan grupları için bariyerler oluşturdu. Bu gibi ortamlar kuru dönemlerde geri çekildi (küçüldü) ve bu da aslanların yaklaşık 21.000 yıl önce Sahra’nın altında kalan Afrika’nın dışına çıkarak kuzey Afrika ve Asya’ya yayılmasına imkan sağladı.
Bilim insanları ilk kez modern aslanların DNA’sı ile büyük miktarda ve çok eski DNA’yı yan yana analiz etti. Eski DNA’nın bir bölümü müzedeki, şu anda soyu tükenmiş olan Berberi aslanının çene kemiklerini de içeren, kalıntılardan toplandı ki bu durum müze koleksiyonlarının önemini vurgulamaktadır. Sabin sözlerine şöyle devam ediyor:
Bizimki gibi koleksiyonlar, dünyanın şu an politik olarak erişime kapalı ve çalışmaya kapatılmış bölgelerindeki ya da günümüzde soyu tükenmiş olan organizmaların genetik çeşitlilik arşivlerini temsil ediyor.
Müzedeki Berberi aslanı kalıntıları, 1937 yılında Londra Kulesi’nde kazı yapan işçiler tarafından bulundu. Bu hayvanlar 14. ve 15. yüzyıllarda Londra Kulesi’nde tutulan egzotik Kraliyet Yabanıl Hayvan Koleksiyonu’nun parçası idi.
Sabin ayrıca Londra Kulesi altında gizlenmiş daha başka kalıntılar da olabileceğini ifade etti ve sözleri şöyle bitirdi:
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
O hendeğin içinde 900 yıllık bir tarihin kesintisiz bir kaydı olması büyük bir ihtimal ve oldukça egzotik bazı hayvanlar burada gömülü olabilir.
Çeviren: Bu yazıyı çeviren Yalçın Baysan'a teşekkür ederiz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Phys.org | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 18:19:38 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2189
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Phys.org. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.