Çalışmalar, Bekar ve Evli İnsanların Yaşam Memnuniyetinin Farklı Olduğunu Ortaya Koyuyor!
Evlilik veya uzun süreli bir ilişki içinde olmak genellikle norm olarak görülse de, giderek daha fazla insan hayatları boyunca bekar kalmayı tercih ediyor. Ancak bekarlık, özellikle insanlar yaşlandıkça ve başkalarına daha fazla bağlı hale geldikçe, ekonomik ve tıbbi dezavantajlar getirebilir.
Psychological Science dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, ömür boyu bekar kalanların yaşam memnuniyeti ölçümlerinde daha düşük puanlar aldıklarını ve partnerleri olanlara kıyasla farklı kişilik özelliklerine sahip olduklarını ortaya koyuyor.[1] Bu bulgular, bekarlar için hem sosyal destek ağları kurulmasına hem de bu ağların onların özel ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesine olan ihtiyacı gösteriyor. Çalışmanın başyazarlarından biri olan ve Bremen Üniversitesi'nde kıdemli araştırmacı olarak görev yapan Julia Stern, Association for Psychological Science'a verdiği bir röportajda şunları söylüyor:
Bu gibi farklılıklar, özellikle daha fazla sağlık sorunu ve mali sorunla karşı karşıya olan yaşlı insanlar için önemli olabilir. Daha fazla yardıma ihtiyaç duyuyorlar ve bu yardım da genellikle eşlerinden geliyor.
Stern ve meslektaşları bekâr kişiler ile evli olan kişiler arasındaki değerlendirmeyi Beş Büyük kişilik özellikleri (deneyime açıklık, sorumluluk, dışa dönüklük, uyumluluk ve duygusal dengesizlik) açısından karşılaştırdı. Ayrıca çalışmada, 50 yaş ve üzeri 77.000’den fazla Avrupalının katıldığı geniş bir anketten faydalandılar. Bulgular, ömrü boyunca bekâr kalanların yaşam memnuniyeti puanlarının daha düşük olmasının yanı sıra eşi olanlara kıyasla daha az dışadönük, daha az vicdanlı ve deneyimlere daha az açık olduklarını gösteriyor.
Önceki çalışmalar, bekârlığı kimi zaman yalnızca bireyin mevcut durumuna, kimi zaman ise hiç evlenmemiş ya da bir partnerle yaşamamış olma durumuna dayandırıyordu. Ancak çalışma geçmişte ciddi bir ilişki yaşamış olan kişiler ile bu bağlılıkları deneyimlememiş kişiler arasındaki kişilik özellikleri farkını dikkate almıyordu. Bu durumu analiz etmek için Stern ve ekibi, katılımcıları şu anda partneri olanlar, hiçbir zaman bir partnerle yaşamamış olanlar, hiç evlenmemiş olanlar ve uzun süreli bir ilişki yaşamamış olanlar şeklinde 4 farklı kategoriye ayırdı. Bulgular, geçmişte ciddi bir ilişkisi olmamış bireylerin dışa dönüklük, deneyime açıklık ve yaşam memnuniyeti açısından, daha önce bir partnerle yaşamış ya da evlenmiş olanlara kıyasla daha düşük puan aldığını ortaya koydu. Buna ek olarak, tüm bekârlar, bu ölçütlerde şu anda bir ilişki içinde olan bireylerden daha düşük puanlar aldı.
Çalışma, bu bulguların nedeninin belirli kişilik tipine sahip insanlar ilişki başlatmaya daha yatkın olmasından mı yoksa sosyalleşme faktöründen mi kaynaklandığını tam olarak açıklayamasa da kişilik farklılıklarının daha çok seçici etkilerden kaynaklanma olasılığını vurguluyor. Stern, bir ilişki içinde olmanın kişilik üzerinde yarattığı değişikliklerin küçük ve geçici olduğunu ifade ediyor:
Yeni bir ilişkiye başlayan dışa dönük bir kişi, başlangıçta partneriyle daha fazla vakit geçirmeyi tercih edebilir, ancak zamanla dışa dönüklüğü eski seviyesine geri döner. Bu, daha çok seçici etkilerle açıklanabilir. Örneğin, daha dışa dönük bireyler bir ilişkiye girme olasılığı daha yüksek olan kişilerdir. Bu bulguların sonuçların ortalaması olduğunu hatırlatmakta fayda var. Elbette bekâr olup dışadönük olanlar veya kararlı ilişkiler içinde bulunup içedönük olan kişiler de var.
Bekârlar için evliliğin beklenti olduğu bir toplumda yaşamak da yaşam memnuniyetlerini etkileyebilir. Çalışma, 27 Avrupa ülkesinden katılımcıları kapsadığı için kültürel farklılıkları da inceleme imkânı sağladı. Sonuçlar, daha yüksek evlilik oranlarına sahip Güney Avrupa ülkeleri gibi bölgelerde bekârlığın, yaşam memnuniyeti üzerinde daha olumsuz bir etkiye sahip olduğunu gösterse de de bu etkiler genelde küçük çaplıydı. Bununla birlikte, bir ülkenin genel dindarlık seviyesi bekârlığın etkilerini anlamlı bir şekilde etkilemiyordu.
Araştırmacılar ayrıca yaş ve cinsiyet gruplarını da karşılaştırdı. Bulgular, bekâr kadınların yaşam memnuniyeti puanlarının bekâr erkeklere kıyasla daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Bunun yanı sıra, yaşlı bekâr bireylerin orta yaşlı bekârlara kıyasla durumlarından daha memnun oldukları görüldü. Stern, bunun muhtemel nedeninin, yaşıtlarının evlenip aile kurduğu dönemin geride kalmasıyla yaşlı bireylerin, kendi durumlarını daha kolay kabullenmesi olduğunu belirtiyor.
Bekâr bireylerin yaşlandıkça daha mutlu olabileceği görülse de, ilişkisi olan bireylerle kıyaslandığında yaşam memnuniyeti puanlarının hâlâ daha düşük. Daha önceki araştırmalar, yaşam memnuniyetinin ve bazı kişilik özelliklerinin (örneğin dışa dönüklük ve sorumluluk) sağlık ve yaşam süresi üzerinde önemli etkiler yaratabileceğini gösteriyor. Stern sözlerini şu şekilde sonlandırıyor:
Hayatları boyunca bekâr kalan bireyler ile partnerli olanlar arasında farklılıklar var. Bu da bu bireylerin özel ihtiyaçlarına daha fazla odaklanmamız gerektiğini gösteriyor. Eğer bu bireylerle düzenli olarak ilgilenen ya da onları önemseyen insanlar olursa, bu onların yaşam kalitesini büyük ölçüde iyileştirebilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ J. Stern, et al. (2024). Differences Between Lifelong Singles And Ever-Partnered Individuals In Big Five Personality Traits And Life Satisfaction. SAGE Publications, sf: 1364-1381. doi: 10.1177/09567976241286865. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/01/2025 00:55:09 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19406
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.