İnsanlığın Sahip Olduğu En Gelişmiş İki Uzay Gözlem Aracı

James Webb Space Telescope (JWST) ve Large Synoptic Survey Telescope (LSST) modern çağın en gelişmiş astronomik araçlarından ikisidir. Her ikisi de evreni daha önce imkansız olan şekillerde keşfetmek için tasarlanmıştır, ancak teknolojik yaklaşımları, hedefleri ve yöntemleri önemli ölçüde farklılık gösterir. JWST, kızılötesi spektrumda yüksek çözünürlüklü, derin uzay gözlemlerine odaklanırken, LSST görünür ve yakın kızılötesi ışıkta gökyüzünün geniş alan, zaman etki alanı araştırmalarını sağlamayı amaçlar.

JWST, Dünya'dan yaklaşık 1,5 milyon kilometre uzakta, ikinci Lagrange noktasında (L2) faaliyet gösteren bir kızılötesi uzay teleskobudur. Birincil amacı, uzak galaksileri, yıldız oluşumunu ve ötegezegen atmosferlerini, özellikle de evrenin erken dönemlerine odaklanarak gözlemlemektir. JWST'nin ana aynası 6,5 metre çapındadır ve lensleri 600 nm'den 28,5 mikrona kadar değişen kızılötesi dalga boylarını gözlemleyebilir. Teleskobun yüksek çözünürlüklü gözlem yetenekleri, uzak kozmik olayların son derece ayrıntılı görüntülerini yakalamasını sağlar. Evrenin uzak geçmişindeki nesneleri eşsiz bir netlik ve derinlikle gözlemlemesini sağlar.

Buna karşılık, şu anda Vera C. Rubin Gözlemevi'nin bir parçası olan LSST, Şili'de bulunan, yere tabanı olan bir teleskoptur. 8,4 metrelik aynaya sahiptir ve görünür ve yakın kızılötesi dalga boylarında gökyüzünün geniş bölümlerini görüntüleyebilen devasa 3200 megapiksel bir kamerayla birleştirilmiştir. JWST'nin aksine, LSST derin uzay, yüksek çözünürlüklü gözlemlere odaklanmamıştır. Bunun yerine, tüm güney gökyüzünü birkaç gecede bir izlemeyi amaçlayan, geniş alanlı, zaman etki alanlı araştırmalar için tasarlanmıştır. LSST'nin birincil bilimsel hedefleri, süpernovalar, asteroitler ve değişken yıldızlar gibi geçici olayları tespit etmek ve evrenin büyük ölçekli yapısını haritalamaktır. Hızla gelişen kozmik olayları izlemek için idealdir.