İnsanın yaşam tarzı ve duyguları üzerine yazmış olan çoğu kişi, doğanın ortak yasalarını izleyen doğal şeyleri değil de, bu doğanın karşısında yer alan şeyleri dikkate almış görünüyorlar. Aslına bakılırsa insanı doğanın krallığı içerisinde bir krallık olarak görüyorlar; zira insanın doğal düzene uymaktansa onu kesintiye uğrattığına, eylemleri üzerine mutlak bir güce sahip olduğuna ve yalnızca kendisi tarafından belirlendiğine inanıyorlar.