Hüzün doğası gereği hem bedenin hem de zihnin eyleme gücünü düşürür. Dolayısıyla hüzün duygusunun upuygun nedeninin kendi doğamız (özümüz, var kalma direncimiz) olması olanaksızdır; hüzün, zorunlu olarak pasif durumlarımızda, dışarıdaki bedenlerin etkisiyle ortaya çıkar. Modern toplumun en ciddi sorunlarından sayılan depresyon. Etika'nın anladığı anlamda hüzün duygusuna epeyce benzer; depresif kişi önce arzulamayı, yani iştah duymayı keser, giderek fiziksel ve ruhsal bir durağanlık, etkinlikten uzak kalma eğilimi baş gösterir, belirtiler arttıkça kişinin eyleme gücü iyiden iyiye düşer ve derin bir mutsuzluk içinde pasif duygulanışların esiri olur.