1950’lerde İran, Guatemala ve Mısır’da yaşananlar, Batı politikalarında Üçüncü Dünya olarak anılmaya başlayan yeni bir dönemeci belirliyordu. İran Başbakanı Mıthammed Musaddık 1951 yılında sonradan [British Petroleum (BP)] adını alacak olan Anglo-İran Petrol Şirketi tarafından işletilen petrol sanayini ulusallaştırdı. Demokratik seçimle göreve gelmiş (ve Time'nin 1951’de Yılın Adamı seçtiği) bir milliyetçi olan Musaddık, İran petrolünden gelen kârın %92’sinin AlOC’ye , yani var lığını uzun zamandan beri koruyan ve Britanya’nın İran üstündeki baskın konumunu belirleyen oluşuma akmasına kimsenin hayretle karşılamadığı bir tavırla karşı çıktı.