Bu konuda kendi deneyimlerime dayanarak elde ettiğim bilgileri aşağıda paylaştım. Bunları kendi deneyimlerinizle kıyaslamanın faydalı olacağına inanıyorum.
Uykuya dalmadan yatakta beklediğim süre arttıkça yatış ve kalkış arasındaki sürede de absürt artışlar olabiliyor. Fakat toplam süreden, uyumadan gözüm kapalı olarak geçirdiğim süreyi çıkardığımda günlük ölçekte daha mantıklı ve istikrarlı bir değer alıyorum. Kısaca uyumadan geçirdiğim süre ile uyuyarak geçirdiğim süre birbirinin yerini tam olarak tutmuyor.
Dahası uyku fazlarını raporlayabilen bilekliklerle de uzun süre takipler yaptıktan sonra, konunun uyuyor veya uyanık olmaktan fazlası olduğunu keşfettim. Bunu şu şekilde açıklayabilirim. Gözlerim kapalı fakat uyumadan yatakta geçirdiğim süre bedensel bazı yorgunlukları alıyor. Bu işlemin ihtiyacımı karşıladığı durumlarda gün içinde yarım saat kadar gözlerim kapalı uzanıp, uyumadan daha enerjik şekilde kalktığım oluyor. Bazen akıllı bileklik derin uyku süresini az veya yok olarak raporlayabiliyor. Bu uyku öncesinde de eğer zihinsel olarak yorgunluğa sahip değilsem güzel bir şekilde kalkıyorum. Bazen de derin uyku süreçlerimde değişiklikler olabiliyor. Eğer zihinsel olarak yorgunluğa sebep olacak bir şey yaptıysam bu süre uzama eğiliminde oluyor.
Dinlenme çeşitleri olarak gruplayabileceğim bu aktivitelere olan ihtiyacımı karşılamama engel olan bir durum gerçekleşirse tam dinlenmemiş veya uykusunu almamış olarak kalkıyorum. Bu sebepler arasında çevresel (ortam sıcaklığı, gürültü seviyesi, uyuma pozisyonu, hava kalitesi, vs) ve içsel (stres, hastalık, vs.) sebepler mevcut. Örneğin hasta olduğum zaman gece boyunca nabzım yüksek, nefes alış verişim hızlı olabiliyor ve süreci yüzeysel bir uyku ile tamamlıyorum. Doğal olarak hastayken özellikle öğrenme ve problem çözme gibi yorucu zihinsel aktiviteleri yapmak oldukça zorlaşabiliyor. Elbette hastalığın da bu duruma etkisi var fakat burada altını çizmek istediğim nokta bu koşullar altında uyuduğum uyku bu alana yönelik ihtiyacımı karşılamıyor.