Tanrı'nın herhangi bir şeye ihtiyacı olduğunu varsaymak, Tanrı'nın doğasını ciddi bir şekilde yanlış anlamaktır. Tanrı'nın bizim tapınmamıza ihtiyacı yoktur. Ama bunu arzular çünkü buna layıktır. Ama bunu zorla tapınma ile karıştırmayın lütfen. Eğer bunu isteseydi sonsuz bir “tapınma” yaratması hiç de zor olmazdı. O, sevgiyi en derin seviyelerinde kişileştirir ve Tanrı sevginizin gerçek olmasını ister, zorla değil. İşte bu yüzden özgür iradeye sahibiz. O da bizim kendisini sevmeyi seçmemizi ister. Onunla bir ilişki istediğimiz için, O'nu sevmek zorunda olduğumuz, buna programlandığımız ya da sevmediğimiz takdirde cehennemle tehdit edildiğimiz için değil. Tanrı bizimle paydaşlık istiyor. Birinin ya da bir şeyin O'nu sevmesini sağlamanın en iyi yolu da O'nun suretinde bir şey yaratmaktı. O sevgi olduğu için, bu niteliği bilinçli bir karşılıkla yansıtacak birini yarattı. O'nu kendi başına sevecek birini. Ve bu kişi insanoğludur. Bu ve sonsuz sayıdaki diğer nedenlerden dolayı, Tanrı sadece kendisi olduğu için bizim tapınmamıza layıktır. Biz O'nun yarattıklarıyız ve bize bir akıl ve O'nu sevme ve O'na itaat etme kararı verme yeteneği verildi. Adem ve Havva'nın ağaca sahip olmalarının nedeni buydu - bu onların tapınma ve itaat etme ya da itaatsizlik etme konusunda özgür iradeye sahip olmalarının bir yoluydu. Ne yazık ki, onların seçimini biliyoruz..