Coğrafya,yalnızca dini inancı değil;kişinin kültürünü,alışkanlıklarını,davranışlarını,hayatı anlama biçimini ve çok daha fazlasını (ilk etapta) doğrudan etkiler.Bu etki bazen kişinin yaşamı boyunca üzerinde kalırken;bazense olgunlaşmmaya başlayınca,yeni coğrafyalar tanıyınca bu etki ortadan kaybolur.
Ayrıca bu etkiler içerisinden dini etkiye gelecek olursak;din olgusu kişinin kendi kanaati olduğu için (ki bu durum dış bir baskıya maruz kalmamak şartıyla gerçekleşir.) dinin kişi üzerindeki yavaş yavaş azalabilir,aksine artabilir.Ancak her ne kadar kişinin kendi kanaati dahi olsa bu kanaatler (ki bu yalnızca din değil bütün yaşam biçimleri,felsefi ve ideolojik düşünceler için geçerli.),kişinin içerisinde bulunduğu,yetiştiği ve yaşamaya devam ettiği toplumdan dışlanmasına,bu toplumca yadırganmasına neden olabilir.
Kişinin dini düşüncesini etkileyen faktörlerden bahsedecek olursak,bu faktörleri toplumsal ve kişisel olarak ikiye ayırmalıyız.Toplumsal faktörlere örnek olarak kişinin içinde bulunduğu toplum genel itibariyle dini inancı,kişinin aldığı dini eğitim,okul/iş,akraba/aile çevresi verilebilir.Kişisel faktörlere örnek olaraksa kişinin kendi kanaatleriyle oluşturduğu genel yargı veya yargılar,kişinin yaşamda edindiği tecrübeler verilebilir.
Son olarak da yukarıda dediğim gibi,coğrafi koşullar ilk etapta bizi her yönden etkilese de bir süre sonra bu etki bizi kendi kanaatimizle baş başa bırakacaktır.