Dinler neden birbirine benziyor?

Çogu dinin birbirine benzemesinin sebebi aslında hepsinin ortak kökenden gelmesidir her din birbirinden bir seyler gorup kendine katmistir ornegin hristiyanlik aslinda ana yahudilige donustur fakat donemin sartlari bunu kabul etmedigi ivin(sunnet,domuz eti gibi yasaklari) daha yumusatilmis bir din halini almistir

Sadece dinler değil, bütün öğretiler birbirine az çok benzer. İlahi dinlerin birbirine benzeme nedeni, aynı ilah tan gelmesi durumu. Bu ateistlerce sanki ilahi kaynaklar tarafından açıklanmayan bir şeymiş gibi görülse de, 4 ilahi din aynı yaradan a farklı yollarla inanır ibadet eder. Diğer öğretiler ve izole dinler de insan gelişimini temel alır teorik anlamda. Daha iyi bir insan olmak için kendince gerekenleri sistematize eder. İnsan açısından bütün gelişimler -disiplin- üzerindendir. Sanat dahil, disiplin olmadan ilerleme gelişme spesifik konularda mümkün değil. Öğreti ve izole ve ilahi dinler de tamamen bu disiplinin sistemleşmiş halleridir. Ve kişilerin bu sistemlere karışması oranında amacından sapma söz konusu olmaktadır. Bu yüzden kulaktan dolma taraflı yaklaşımlara değil, yaptığımız araştırmalara dayalı hareket etmek zorundayız. Yaradan yok din yalan diyen de, yaradan için adam öldür diyen de fanatik ve kutuplaşmış, rasyonalitesini kaybetmiş bakış açıları. Bunu kabul edelim. Çünkü bu konuda rasyonel anlamda tek gerçek, bilinemezliktir. Buna rağmen çok net, kesin, hatta fanatik söylemler tamamen geçersizdir.

Merkezde insan gelişimi olan her sistem birbirine benzer. Eğitim sistemleri, sağlık sistemleri, meslek eğitimleri gibi kurumların insanın iyiliği ve gelişimini amaçlarlar ve dünyanın en farklı yerlerinde birbirine benzer yapıdadırlar. Dinler de buna dahildir doğal olarak. Bize ateşe tapmak, ineğe tapmak çok farklı anlamsız gelebilir. Ancak o insana da bizim paraya güce tapmamız garip geliyor. Nasıl para için yalan söyleyebiliyor, insanların hakkını yiyebiliyor diyor ineğe tapan kişi de bizim için. Bu şartlar altında, gelişim adına daha iyi bir yöntem bulmadığımız sürece var olan sistemleri yargılamak ve hiçe saymak hakkına sahip değiliz. İçsel tutarlılığımızı koruyabilmek için bu kadar gelişmişliğe ulaşmış olmak zorundayız.