Bende aynı kanıdayım.
Neandertal insanlarının bile ölülerini gömdüğünü, mezarlarını süslediğini biliyoruz. Bu da demek oluyor ki onlarda ölümden sonra bir yaşama, belki de bir tanrıya inanıyorlar.
Yani insandaki bu tanrı merakı biz erectuslara özgü bir şey değil.
İnsanları en iyi korkutarak yönetirsin. Tarih boyunca bu yöntem ile hüküm sürmüş sayısız lider sayabiliriz. Tanrı da bunlardan birisi.
İnsanları tanrı gibi büyük, her şeye gücü yeten, seni yaratan, ve yok edebilecek olan bir varlığa inandırırsan, ve bu varlığın eğer dediklerini yapmaz isen sana çektireceği işkencelerden de bahsedersen neden korkmasınlar ki ?
Günümüzdeki semavi dinlerin ortaya çıktığı dönemlerde (ki hepsi arap coğrafyasından çıkmadır) insanlar cahildi. Kandırılması hele ki mantıklı gibi gözüken sebeplerle kandırılmaları çok kolaydı ki öyle de oldu.
örneğin islam dininde her şey öldükten sonra gerçekleşir, din'e dair tüm kanıtlar, ispatlar öldükten sonra karşımıza çıkar, somut bir örnek bulamayız.
Bunu tek sebebi ise öldükten sonra geri gelebilen olmadığı için "aa bu adam yalan söylüyormuş böyle bir şey yok" diyecek kimse de yok. Bu sebepten bu tarz dinlerde asla somut bir delil gösterilmez.
Bir de yaşandığı iddia edilen bazı dini figürlerin bazı masalları var.
Bunlara masal diyorum çünkü masaldan farkı yok. Ay'ı ikiye bölme, denizi yarma gibi gibi olayların hiçbirinin tarihte yaşandığına dair 1 kanıt bile yok. Bu da en azından benim için bu olayların yaşanmadığını söylemeye yeter.
İşin özü evet, dinler bence de zamanında kontrol silahı olarak kullanılmış. Fakat şu anda ilerleyen bilim ve teknolojimiz sayesinde işlerin aslına nasıl yürüdüğünü öğreniyor, ve körü körüne bir şeylere inanmaktansa gerçeği yavaş yavaş görmeye başlıyoruz