Merhaba,
İlaçların hangi yolla uygulanacağına; hastanın mevcut durumu, tedavi ihtiyacı ve mümkünse hastanın talebi doğrultusunda sağlık profesyonelleri karar verilmektedir. Örneğin, bilinci kapalı bir hastaya ağız yoluyla ilaç vermeye çalışmak, deveyi hendekten atlatmaya benzer.Ağız yolu ile ilaç alabilmek için yutkunma refleksinin aktif olması gerekir. Bilinci yerinde olmayan bir kişinin yutkunması mümkün değildir. Ayrıca, ağızdan (oral) alınan ilaçlar genellikle ortalama 45 dakika içinde etki göstermeye başlar. Ancak bazı acil müdahale gerektiren durumlarda saniyeler ile yarışıldığından bu yol pek de cazip olmayacaktır.

İlaçların düşündüğünüzden daha fazla uygulama yolu var;
• Oral (Ağız yoluyla)
• İnhalasyon (Solunum yoluyla)
• Sublingual (Dil altına)
• Buccal (Yanak iç yüzeyine)
• Oftalmik (Göz üzerine)
• Otik (Kulak içine)
• Topikal (Cilt üzerine sürülerek)
• Rektal
• Vajinal
• İntravenöz (IV) – Toplardamar içine
• İntraarterial (IA) – Atardamar içine
• İntramusküler (IM) – Kas içine
• İntradermal – Deri içine
• İntraosseöz – Kemik iliğine
• İntraperitoneal – Karın boşluğuna
• İntrakardiyak (IK) – Kalp içine
• Subkutan (SC) – Deri altına
Her uygulama yolunun kendine özgü bir etki süresi, verimlilik seviyesi ve kullanım gereklilikleri vardır. Örneğin; “IA”, “IV” ve “IK” gibi uygulamalar genellikle 10 saniye içinde etki göstermeye başlar ve bu nedenle kritik durumlarda ilk tercih olarak değerlendirilir. Sublingual(dil altı) damar ağı açısından zengindir hızlı etki başlangıcı için güvenlidir ve herhangi bir tıbbi girişim gerektirmez, genellikle mide ve karaciğer gibi seçenekleri pas geçmek için tercih edilir , oral yol yavaş ve kademeli etki gösterir. İlacın bir kısmı henüz sistemik dolaşıma karışmadan vücuttan atılır. Hayati risk barındırmayan hastaların reçetesi genellikle ağız yoluyla alınan ilaçlar olur grip, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı gibi ayakta tedavi gerektiren hafif durumlarda tercih edilir.
İlaç uygulama yönteminin belirlenmesinde ilacın dozu, formu, hedeflenen etki süresi ve hastanın genel durumu dikkate alınır. Örneğin; dehidratasyon (kritik düzeyde sıvı kaybı) yaşayan bir hastanın tedavisi, “IV” sıvı replasmanıdır. 2000 cc sıvı verilmesi gereken bir hastaya “bol su iç” diyerek eve göndermek, tıbben uygun ve güvenli bir yaklaşım değildir.
Yine örnek vermek gerekirse, antidepresan sınıfındaki Prozac gibi ilaçlar oral yolla kullanılır ve düzenli kullanımın ardından genellikle 3 hafta içerisinde tam etkisini göstermeye başlar. İlaçların karakteristik özellikleri de kullanım tercihi senaryosuna dahildir , vücutta birikim yaparak çalışan ilaçlar düzenli kullanım ile çalışır ve tam etkiye ancak birikim tamamlandığında ulaşırlar .
Sonuç olarak, doğru uygulama yolu; ilacın özellikleri, beklenen etki süresi, hastanın sağlık durumu ve uygulanabilir yollar göz önünde bulundurularak belirlenmektedir. Tıbbı açıdan bir aciliyet durumu söz konusu değil ise ve farklı seçenekler mevcut ise hasta dilediği tedavi yönetimini seçmekte özgürdür.
Doktorunuz tarafından size özel yazılmış reçeteler dışında kesinlikle ilaç kullanmamanızı tavsiye ederim,sağlıklı günler dilerim.
“Zehir ile ilaç arasındaki tek fark dozdur” Paracelsus[1][2]
Kaynaklar
- Mathias NR, et al. (2010). Non‑Invasive Systemic Drug Delivery: Developability Considerations For Alternate Routes Of Administration. Journal of Pharmaceutical Sciences, sf: 1-20. | Arşiv Bağlantısı
- van Hoogdalem E, et al. (1999). Pharmacokinetics Of Rectal Drug Administration, Part I. Clinical Pharmacokinetics, sf: 11-26. | Arşiv Bağlantısı