Kök Hücrelerimizin Farklılaşma Becerisini Antik Bir Virüsün DNA'sına Borçluyuz!
Bilim insanlarının keşfettiğine göre embriyonik kök hücreler, başka bir hücre tipine dönüşebilme yeteneklerini antik bir virüse borçlular. Yeni araştırma gösteriyor ki milyonlarca yıl önce insanlığın atalarını işgal eden bir virüs, şu anda vücudumuzdaki diğer tüm hücreleri oluşturan embriyonik kök hücrelerin farklılaşmasında kritik bir role sahip bulunuyor.
Bu keşif, virüslerin insan evriminde nasıl bir rol oynadığı üzerine yeni bir bakış açısı sağladı ve aynı zamanda bilim insanlarına kök hücreleri, gelişmiş terapilerde nasıl kullanabilecekleri ile normal hücreleri nasıl tekrar kök hücrelere dönüştürebilecekleri üzerine yeni bilgiler verdi.
Embriyonik kök hücreler “pluripotent” özellik taşırlar, yani vücuttaki herhangi bir hücreye dönüşebilme kapasitelerine sahiptirler. Dünya’nın her yanından bilim insanları ise embriyonik kök hücrelerin bu yeteneklerini kullanarak, yaralanma ve hastalıkları tedavi edebilmeyi umuyorlar.
Araştırmacılar pluripotent özelliğinin nasıl çalıştığını anlamak için uzun yıllardır çalışıyorlar. 30 Mart 2014’te Natural Structural & Molecular Biology online bilim dergisinde yayınlanan araştırmanın yazarlarından ve aynı zamanda Montreal’de bulunan McGill Üniversitesi’nden karşılaştırmalı biyolog Guillaume Bourque şunları söylüyor:
Bu yeni bulgular, virüslerden gelen materyalin embriyonik kök hücreleri oluşturan hayati bir parça durumunda olduğunu gözler önüne serdi.
Bir virüs, kendi kopyalarını yapabilmek için hücre içine girmeli ve kendi parçalarını hücre içinde çalıştırmalıdır. Bunu yapan virüslerden biri olan retrovirüsler, hücre içine girdiklerinde kendi kalıtım materyallerini konak hücrenin DNA’sına yapıştırırlar. Böylelikle de hücre virüsün kopyalarını üretmek için kullanılır. Bu virüslere örnek vermek gerekirse en bilineni AIDS’e sebep olan Human Immunodeficiency Virus (HIV)’dir.
Bazı nadir durumlarda ise retrovirüsler, sperm ya da yumurtayı enfekte edebilirler. Eğer ki bu sperm ya da yumurta, bir canlının parçası olursa hücreleri retrovirüs DNA’sı taşırlar ve bunu kendi çocuklarına da geçirebilirler. Geçmişte yapılan araştırmalar, insan genomunun en az %8’inin bu tip, atalarımızda milyonlarca yıl önce gerçekleşen retrovirüs enfeksiyonları sonucu biriken gen parçalarından oluştuğunu gösteriyor. Genome Institute of Singapore’den moleküler biyolog ve araştırmanın yazarlarından Huck-Hui Ng şöyle diyor:
Bilim insanları uzun zamandır bu retrovirüsün gen parçalarının, çöp DNA (işlevi olmayan DNA) olduğunu düşünüyorlardı.
Ancak, son zamanlarda yapılan çalışmalar gösteriyor ki bu retrovirüs sınıflarından biri olan, insan endojen retrovirüs alt-ailesi olarak bilinen “H. HERV-H DNA” için bu doğru olmayabilir, çünkü bu alt-aile şaşırtıcı bir şekilde insanların embriyonik kök hücrelerinde aktifler ama diğer özelleşmiş hücrelerde aktif değiller.
Şimdi ise bilim insanları HERV-H’nin sadece aktif değil, aynı zamanda onların pluripotent özelliğini korumada anahtar bir rol oynadığını keşfettiler.
Yeni bir çalışmada, araştırmacılar insan embriyonik kök hücrelerini HERV-H aktivitesini baskılayan ufak RNA parçaları ile değişikliğe uğrattılar. Daha sonra bu değişikliğe uğratılan hücrelerin kök hücre gibi davranmak yerine bağ dokuda en fazla bulunan hücre tipi olan fibroblastlar gibi davrandıkları gözlendi.
Çalışma devamında yapılan analizler de HERV-H’nin baskılanmasının pluripotent özellik ile alakalı proteinlerin üretimini bozduğunu onayladı.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Richard Dawkins | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 23/11/2024 16:03:39 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2179
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Richard Dawkins. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.