MARTHA: […] Bıktım usandım artık bu ruhu taşımaktan anne, günü gelse de kavuşsam o güneşin altında bütün soruların küle döndüğü topraklara. Buraya ait değilim ben.ANNE: Keşke kavuşabilsen bir an evvel ama daha o kadar çok ki işimiz […] ama bil ki sen ait olduğun yere gidiyor olacaksın o vakit, ben yanı başında, kim bilir nereye?Yıllar sonra evine dönen bir adamın, kendi kaderini çizmeye çalışırken başkalarının felaketi olması ufak bir yanlışlıkla açıklanabilir mi? Camus’nün 1943 yılında kaleme aldığı Yanlışlık, yanlış zamanda, yanlış yerde bir araya gelen insanların, ölümcül bir yanlış anlaşılmanın neticesinde uğradıkları felaketin, insanın kaderiyle mücadelesinin ve kaçınılmaz yenilgisinin öyküsüdür. Aile mirası tenha bir oteli işletmekte olan anne ile kız, heyecanlarını tüketen, onları nefessiz bırakan, yalnızlığa mahkûm eden yaşamlarından kurtulmanın çaresini, başkalarının felaketi olmakta bulmuşken, artık arınmak istedikleri bu günahı son defa işlemeye hazırlandıkları sırada çıkagelen, henüz bilmeseler de evin yıllardır görmedikleri olacaktır. Bir “yabancı” olarak annesi ve kız kardeşinin hayatlarına giren oğul, attığı her adımda sakladığı gerçekler ve paylaştığı hakikatlerle kaderlerine yön çizecektir. Albert Camus’nün bütün oyunları Can Yayınları’nda.
MARTHA: […] Bıktım usandım artık bu ruhu taşımaktan anne, günü gelse de kavuşsam o güneşin altında bütün soruların küle döndüğü topraklara. Buraya ait değilim ben.ANNE: Keşke kavuşabilsen bir an evvel ama daha o kadar çok ki işimiz […] ama bil ki sen ait olduğun yere gidiyor olacaksın o vakit, ben yanı başında, kim bilir nereye?Yıllar sonra evine d
... Daha fazla göster