Pek çok kayıp tür dünyada tekrar yürüyecek gibi görünüyor, ama bu bize nasıl bir dünya verecek? Ve bu iyi bir fikir mi?
Jurassic Park filmlerinde, coşkularına ve merak duygularına yenilen bilim insanlarının laboratuvarda ürettikleri dinozorların sağa sola saldırdıklarını gördük. Devrimci bilginin ve tanrısal güçlere sahip olmanın bedelinin ağır olabileceği, kıssadan hisse beynimize kazınmış oldu. Aynı zamanda tam da bu güdüden yoksun olursak artık insan olamayacağımız fikri de bir kez daha vurgulandı.
Sibirya’nın permafrostundan California’ya kadar dünyanın dört bir yanındaki bilim adamları, binlerce yıldan beri soyu tükenmiş olan hayvanları üretmek için çalışıyorlar. Bu uğraşta hem fosilleri hem de en son genetik teknolojileri kullanıyorlar. Bu bilim insanlarından bazıları sırf meraktan hareket ediyor; diğerleri, kaybolan türleri hızla yok olan ekosistemleri kurtarma mücadelesinde güçlü bir silah olarak görüyor.
“Kornfeldt’in bahsettiği projeler, dünya ekosistemlerinin istikrarını tehdit eden bir kitlesel yok olma olayıyla yaşadığımız göz önüne alındığında, inanılmaz derecede önemli.”
–The New Yorker
“Olağanüstü hafif bir dokunuşla yazılmış mükemmel kitap... doğayla ilişkimiz hakkında bir dizi derin soru ve paradoks ortaya çıkarıyor.”
–The Guardian
“Kornfeldt’in bu son derece önemli konuya ilişkin büyüleyici genel bakışı için pek çok terim geçerli: açık görüşlü, şüpheci… umutlu. Türlerin Yeni Kökeni bana umut veriyor.”
–Peter Watts, Blindsight ve Starfish’in yazarı
Pek çok kayıp tür dünyada tekrar yürüyecek gibi görünüyor, ama bu bize nasıl bir dünya verecek? Ve bu iyi bir fikir mi?
Jurassic Park filmlerinde, coşkularına ve merak duygularına yenilen bilim insanlarının laboratuvarda ürettikleri dinozorların sağa sola saldırdıklarını gördük. Devrimci bilginin ve tanrısal güçlere sahip olmanın be
... Daha fazla göster