“18 Kasım 1916 - Öğleden önce saat 10.00’da eş-Şeyhu’t-Tani el-Hâlidî Muhammed en-Nakşibendî-i Küfrevî”nin Kızılmescit’teki türbesini ziyaret ettim. Küçük bir türbe. Şeyhin kabri ve yanında kardeşinin oğlu olduğunu türbedarın ifade ettiği bir zatın kabri vardır. Şeyhin kabrinin örtüsü sırma işlemeli, elmas, yakut gibi taşlarla süslü (Bu taşların elmas, yakut, zeberced / zümrüt olduğunu türbedar söylemişse de gerçek olmasa gerek). Diğer kabir de sırma işlemeli örtülü. Bu türbeye Ruslar ilişmemiş. Türbelerin kapıları gümüş ve altın kakma. Kıymetli halılar var fakat çoğu çürümüş. Bu türbeyi Sultan Hamid yaptırmış. Daha sonra Bitlis’in daha bir iki harap türbe gibi yerlerini gördükten sonra konutuma dönüş.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün Doğu Cephesinde (Diyarbakır, Siirt) görevli iken bizzat kendi el yazısıyla kaydettiği Hatıra Notları hem tarih bilimi açısından hem de Türk milleti açısından son derece değerlidir. Bu çalışma, Atatürk’ün daha sonra genişletmek üzere aldığı notlardan oluşmaktadır. Günlük tarzında olmasına rağmen günlük üslubuyla kaleme alınmamıştır. 7 Kasım 1916’da başlayan notlar 25 Aralık 1916 tarihli yarım bir bölümle bitmektedir. Dolayısıyla yaklaşık iki aylık bir süreyi kapsamaktadır.
“18 Kasım 1916 - Öğleden önce saat 10.00’da eş-Şeyhu’t-Tani el-Hâlidî Muhammed en-Nakşibendî-i Küfrevî”nin Kızılmescit’teki türbesini ziyaret ettim. Küçük bir türbe. Şeyhin kabri ve yanında kardeşinin oğlu olduğunu türbedarın ifade ettiği bir zatın kabri vardır. Şeyhin kabrinin örtüsü sırma işlemeli, elmas, yakut gibi taşlarla süslü (Bu taşların el
... Daha fazla göster