İngiliz asilzadesi Lord Montbarry, nişanlısı Agnes Lockwood’dan ayrılarak Avrupa’ya gider ve gizemli bir kadına – Kontes Narona – âşık olup onunla evlenir. Bu kadın etrafında uğursuzluk dolaşan, gizemli ve rahatsız edici bir figürdür.
Montbarry, yeni karısıyla birlikte Venedik’te bir otelde (daha sonra bu bina bir otele dönüştürülecektir) konaklarken ani bir şekilde hastalanır ve ölür. Ölüm nedeni resmî olarak hastalık olarak belirtilse de, arkasında birçok şüpheli detay bırakır. Lord Montbarry’nin ölümünden sonra, kardeşi Henry Westwick ve eski nişanlısı Agnes Lockwood Venedik’teki bu “lanetli” otelde yolları kesişir. Agnes bu otelde kalırken sürekli halüsinasyonlar, garip sesler ve karabasanlar yaşamaya başlar. Oteldeki odalardan birinde açıklanamayan şekilde rutubetli bir koku, doğaüstü ürpertiler ve uykuda yaşanan panikler görülür. Otelin geçmişiyle ilgili sırlar açığa çıktıkça, Montbarry’nin ölümünün ardında sadece hastalık değil, daha karanlık bir plan olduğu ortaya çıkar. Oteldeki eski bir baca, oturma odası altındaki gizli bölmeler ve bazı kayıp belgeler, romanın temel gizemini oluşturur. Yapılan araştırmalar sonucunda, Lord Montbarry'nin aslında karısı ve onun yardımcısı tarafından bir sigorta dolandırıcılığı amacıyla öldürüldüğü anlaşılır. Cesedi ise otelin bir odasının altındaki gizli bir bölmede saklanmıştır. Montbarry’nin hizmetkârı da kayıptır ve onun cesedi, Lord'un adıyla gömülmüştür. Bu olaylar Agnes’in yaşadığı doğaüstü deneyimlerin ardındaki psikolojik ve metafizik katmanı oluşturur.
İngiliz asilzadesi Lord Montbarry, nişanlısı Agnes Lockwood’dan ayrılarak Avrupa’ya gider ve gizemli bir kadına – Kontes Narona – âşık olup onunla evlenir. Bu kadın etrafında uğursuzluk dolaşan, gizemli ve rahatsız edici bir figürdür.
Montbarry, yeni karısıyla birlikte Venedik’te bir otelde (daha sonra bu bina bir otele dönüştürülecektir) ko
... Daha fazla göster