Yakın zamanda çıkmış, en popüler ve en çok satan oyunlardan bazılarını ele alan Schreier, RPG stüdyosu BioWare’in Dragon Age: Inquisition’ı yapmak için imkânsız bir iş takviminin ve sayısız teknik kâbusun üstesinden gelme mücadelesini, bağımsız geliştirici Eric Barone’un yalnız bir adamın hayali olan bir köy yaşamı RPG’sini multimilyon dolarlık bir fikrî mülke çevirmek için tek başına gösterdiği çabaları, Bungie’nin Star Wars ya da Yüzüklerin Efendisi kadar popüler olacağını umduğu, yepyeni bir evrende geçen Destiny’yi yaratmak için stüdyonun sonunu getirmek pahasına Microsoft’tan ayrılışı gibi konulara değinerek okurlarını oyun geliştiriciliğinin cehennem alevlerine çekiyor.
Gün boyu süren fazla mesaileri, yorgunluktan kızaran gözleri ve son dakika kurtarışlarını belgeleyen Kan, Ter ve Pikseller, hem oyun geliştiriciliği dünyasında çıkılan bir yolculuk hem de olabilecek en iyi oyunu yaratmak için dağ gibi engelleri aşan, isimsiz kahramanlara bir övgü niteliğinde.
Yakın zamanda çıkmış, en popüler ve en çok satan oyunlardan bazılarını ele alan Schreier, RPG stüdyosu BioWare’in Dragon Age: Inquisition’ı yapmak için imkânsız bir iş takviminin ve sayısız teknik kâbusun üstesinden gelme mücadelesini, bağımsız geliştirici Eric Barone’un yalnız bir adamın hayali olan bir köy yaşamı RPG’sini multimilyon dolarlık bir
... Daha fazla göster