Dizi, filmini resmen gölgede bırakıyor, Kuzuların Sessizliğinin beni o kadar etkilemesine rağmen dizisi ondan çok ötede bir konuma sahip. Dizi merak duygunuzu inanılmaz derecede ateşliyor ve sizi içine çekiyor. Sıradan polisiye ve aksiyon dizilerinin çoğunun aksine basit bir gizem ve bi kaç partlama çatlama gize göz boyamak yerine saatlerce konu üzerine düşünmenize neden olacak diyaloglar ve monologlar içeriyor. Teatral bir şekilde işlenen cinayetler ve katillerin psikolojisi çok iyi bir şekilde... Daha fazla göster
Dizi, filmini resmen gölgede bırakıyor, Kuzuların Sessizliğinin beni o kadar etkilemesine rağmen dizisi ondan çok ötede bir konuma sahip. Dizi merak duygunuzu inanılmaz derecede ateşliyor ve sizi içine çekiyor. Sıradan polisiye ve aksiyon dizilerinin çoğunun aksine basit bir gizem ve bi kaç partlama çatlama gize göz boyamak yerine saatlerce konu üzerine düşünmenize neden olacak diyaloglar ve monologlar içeriyor. Teatral bir şekilde işlenen cinayetler ve katillerin psikolojisi çok iyi bir şekilde kurgulanmış, her cinayet sizi farklı bir bakış açısına ve farklı bir dünya görüşüne itiyor.
Dizinin beni asıl etkileme sebebi ise sinematografisi ve entelektüel yapısı. En basit karakter bile çok fazla şey ifade ediyor ve sizi kendisine hayran bırakabiliyor.
Mads Mickealsen ve Hugs Dancy kaliteli oyunculukları ile diziyi bambaşka bir boyuta taşıyor, ufak bir mimikleri bile kafanızda kurduklarınızın akşını değiştiriyor. Aralarındaki ilişki kafanızı allak bullak ediyor sürekli Hannibal ya da Will neden böyle yaptı?, amacı ne? Gibi sorulara yitiyor sizi.
Kısaca bitirmem gerekirse ben pek dizi izleyen birisi değilim sürekli film izlerim, lakin bu dizi izlediğim topu topu 3-4 diziden birisi ve kendinsini 2 defa izlettircek kadar etkilledi beni.