New York’ta keyifli ve lüks bir yaşam süren bilgisayar programcısı Paul Hackett, bir kafede tanıştığı Marcy’yle akşam için randevulaştığında Manhattan’ın varoşlarında onu bekleyen gece macerasından henüz habersizdir.
Güzel kadının Soho’daki dairesine geldiğinde önce rahatsızlık verici bir ressam olan, ev arkadaşı Kiki’yle tanışacak; bir süre sonra maruz kalacağı sarkazm işlerin hiç de yolunda gitmeyeceğini belli ettiğinde ise Doğu yakasındaki fiyakalı evine dönmek isteyecektir. Elbette zaman zaman çok komik ve gerilim dolu bir kabusa dönüşecektir gecesi. Tanışacağı renkli tipler ve dahil olacağı absürd olaylar serisi, büyük şehrin hiç bilmediği bir yüzünü tanıştıracaktır Paul’e.
Biraz kafkavari bir yönü olan After Hours, Martin Scorsese’nin kendini belli eden imzası ve Joseph Minion’un akıl dolu senaryosu ile 80’lerin kültleşen filmlerinden biri olarak hatırlardadır. Rosanna Arquette’in güzelliği kadar Griffin Dunne’un son derece kontrollü performansı da, After Hours’u mutlaka izlenmiş olması gereken bir film yapıyor.
New York’ta keyifli ve lüks bir yaşam süren bilgisayar programcısı Paul Hackett, bir kafede tanıştığı Marcy’yle akşam için randevulaştığında Manhattan’ın varoşlarında onu bekleyen gece macerasından henüz habersizdir.
Güzel kadının Soho’daki dairesine geldiğinde önce rahatsızlık verici bir ressam olan, ev arkadaşı Kiki’yle tanışacak;
... Daha fazla göster