asırlık annemin oğulları, gelgitlerin atlıları...
Halil Cibran 'dan kitap okumayalı uzun zaman oldu. Kitaplarım set halinde evdeydi ve uzun bir aradan sonra ilk kez eve geldim. İlk işim tozlanmasın diye kolileyip kaldırdığım Halil Cibran kitaplarını bulmak oldu. Ve hemen bir saat içerisinde Ermiş kitabını bitirdim. Sonrasında anladım ki aslında hafta da bir ayda bir mutlaka bir adet Halil Cibran okumak lazım. Üzerinizdeki tüm yorgunluğu alıyor, ruhunuzu dinlendiriyor, aslında kafanızın içinde olupta farkında olmadığınız soruların cevabını veriyor sizlere.
Bu kitabının aslında yüzlerce güzel incelemesi var. Her bakış açısından yüzlerce okur incelemiş o yüzden ben sadece biraz kitabın içeriğinden bahsedip bitireceğim.
Halil Cibran'ın bu kitabında artık bulunduğu yerden ayrılma zamanı gelen Ermiş'den sırasıyla orada yaşayanlar bazı konular hakkında konuşmasını istiyorlar. Bu konuları şöyle sıralayım sizlere;
Sevgi, evlilik, çocuklar, vermek, yemek içmek, çalışmak, neşe ve keder, evler, giysiler, alım ve satım, suç ve ceza, kanunlar, özgürlük, akıl ve tutku, acı, kendini bilmek, eğitim, arkadaşlık, konuşmak, zaman, iyilik ve kötülük, dua, haz, güzellik, din, ölüm...
Benim favorim halen Kum ve Köpük